nazlitoac.blogspot.com

28 Haziran 2024 Cuma

Dünya'nın En Büyük Tavası Edirne

 Edirne Tavası ve Tava Ciğeri 

Dünya'nın en büyük kızartma tavasının Edirne'de olduğunu biliyor muydunuz? Sizi bilmem ama gidip görene kadar ben bilmiyordum. Hem de 12 Mayıs 2018 tarihinde Guinness Rekorlar Kitabı'na da girmiş.

Edirne Belediyesi tarafından düzenlenen " 8. Uluslararası Bando ve Ciğer Festivali "nde rekorlar kitabına girmek için rekor denemesi yapılmış ve deneme başarıyla sonuçlanmış. 

Efendim; benim rehberliğimde ve eşimin kaptanlığında, günübirlik gezimiz olan tarihi Edirne ziyaretimizden ara ara paylaşmak istiyorum. Gidişimizin bir gün öncesi, yarın Edirne'yi gezelim mi, ne dersin diyen eşimle ertesi gün sabah saatlerinde arabamızla çıktık yola.

Yaya olarak gezip gördüğümüz yerleri tek albümde değil parça parça anlatmayı düşündüğüm Edirne'nin tarihi yerlerine geçmeden önce rekorlar kitabına giren tavası ve tadına bakmadan dönmeyin dedikleri meşhur tava ciğeriyle başlayayım dedim. 

Dünya'nın En Büyük Tavası Edirne
Edirne Tava 

Meriç Köprüsü'nden geçip Karaağaç Yolu üzerindeki Lozan Caddesi'nde, termosumuzdan kahve içip biraz dinlenmek için bank arayışımızda tesadüfen karşımıza çıkan devasa tavayı görmek oldukça şaşırttı bizi. Yaya olarak gezeceğimizden mümkün olduğunca merkezden uzaklaşmamak adına rotayı belirlerken Meriç Köprüsü'nden ötesini düşünmemiştim. Oraya kadar gelmişiz, görmeden geri dönüp sonradan öğrenseydim tavayı, kesinlikle pişman olurdum. Sürprizlerin âlâsı oldu bana. 

Gelelim göğsümüzü kabartan rekorlu tavamıza. 2 ton ağırlığında, 704 cm. çapında, 80 cm. yüksekliğinde olan bu büyük tavadaki rekor denemesinde 600 kg. ciğer pişirilmiş. Ciğerin pişmesi için 250 kilo un, 2.520 litre ayçiçek yağı, 12 ton odun, 3 ton da kömür kullanılmış.
 

O kadar gazete alıp okuyorum, haberleri izliyorum, sosyal medyada boy boy fotoğraflarla Edirne gezilerini paylaşıyorlar, birisi de çıkıp tavadan bahsetsin, yok. Ne olacak, alt tarafı tava işte diyenler olabilir, sanki kolay da rekorlar kitabına girmek...😊

Edirne Tava Ciğeri
Edirne Tava Ciğeri

Sıra geldi tava ciğerini tatmaya. Eski Cami'deki ziyaretim uzun sürünce dışarıda beni bekleyen eşim esnafla sohbet edip soruyor, en iyi ciğer nerede yenir diye. Caminin çok yakınında bulunan Tahmis Çarşı Sokağı'ndaki Aydın Tava Ciğer'e, öneri üzerine geldik gelmesine de boş masa bulmak mümkün değil. Çevresindeki restoranlarda boş masa olmasına rağmen buranın müşteri yoğunluğu hoşumuza gidiyor tabii. Niyetimiz mekanın dışındaki caddeye bakan masalardan biri olsun istiyoruz. 2, 3 dakika kadar bekliyoruz ve boşalan, süratle temizlenen masaya kuruluyoruz.

Bekleyiş uzun sürmüyor ve 5, 6 dakika sonra ciğerler teşrif ediyor masaya. İki gündür kara kara düşünen ben, ilk kez dışarıda ciğer yiyeceğim haa, vay canınaa. Çok yıllar önce bir restoranda az pişmiş Arnavut Ciğeri servis edilince, yemedim ve bir daha da kendi pişirdiğimden başka dışarıda mı, ı-ıh cık hayııır diyen ben, daha ilk parçada mest oluyorum ve tüm ön yargılarım kaybolup gidiyor. İçi yumuşak dışı çıtır, ağızda dağılan leziz ciğerlerin yağ çekmeden iyi pişmesi, en çok beğendiğim tarafı oluyor. Ciğerin kendine has o kokusunu da hiç hissetmedim. Elbette her yemeğin pişme aşaması önemlidir fakat yemeğin malzeme seçimi ve ürünlerin nerelerden geldiğini de yadsımamak gerektiğini düşünüyorum. Edirne yöresinde yetiştirilmiş en az bir yaşındaki dananın ciğeri ile yine aynı şekilde verimli topraklarının ürünlerinden ayçiçek yağı ve buğday unuyla hazırlanıp alüminyumdan yapılmış özel bir tavada kızartılan Tava Ciğeri, basitmiş gibi görünse de aslında ustalık isteyen yemek türü. Zarı, damarı ve siniri dikkatlice temizlenen ciğer, yaprak şeklinde kesildikten sonra mutlaka bol suyla kandan arındırılması gerekirmiş. Yeniden kanlanmaması için tuzlayıp süzgeçte ve buzdolabında dinlendirdikten sonra unlayıp 2 dakika gibi kısa sürede kızartılıyormuş. Karaağaç'ta yetişen ve doğal yollarla kurutulan, yerel adı Karacı olan kırmızı biberle servis etmeleri ise olmazsa olmazmış. Benden söylemesi, çok çok acı biberleri...Bilmeden büyük bir parça aldım, gözlerimden yaş geldi. :)

Yaprak şeklinde dilimlenerek hazırlandığından bir diğer adı da Yaprak Ciğeri olan Tava Ciğeri'nin nasıl, ne zaman ve kimler tarafından ortaya çıktığı hakkında kısaca söz edecek olursam, bu konuda net bir bilgi yok ne yazık ki. Sanırım en mantıklısı, Edirne'ye göç eden Balkan göçmenlerinin bu lezzeti ülkemize kazandırdığıdır. 2010 yılında Türk Patent Enstitüsü tarafından Edirne Tava Ciğeri, Coğrafi İşaret alarak tescil de edilmiş.

Fotoğrafta gördüğünüz birer porsiyon 2 ciğer ve bir gazlı içeceğin toplam fiyatı olarak 590 lira ödedik. Benim tabağımdaki ciğerlerin çokmuş gibi göründüğüne bakmayın, telefonumu çantadan çıkarıp aman dur yeme, fotoğraf çekeceğim diyene kadar eşim başlamıştı kendi tabağındakini yemeğe. :)

Aydın Tava Ciğeri Edirne 

Başka şehirlerimizi bilemem ama İstanbul'a göre fiyatlar oldukça makul. Mayıs ayının menüsü bu tabii. Son olarak bugün baktım fiyatlarına tava ciğeri 300 lira olmuş. 20 liracık artmasına o kadar da olur artık. Restoranın giriş kapısına bu kocaman menü listesini görülecek şekilde koymaları iyi düşünülmüş. En azından neyi ne kadara yenir masaya oturmadan öğrenmiş oluyor müşteri. 

Ödemeyi yapmak için garsonun masaya bıraktığı fatura ile birlikte içerideki kasada kuyruğa giriliyor. Eşim kuyruktayken ben de biraz inceledim mekanın içerisini. Üst katlara çıkmadım fakat 3 katlı mekanın giriş katındaki mutfağın gayet temiz olduğunu gördüm. Mutfak kısmının hemen kasanın yan tarafında açık bir şekilde konumlanması isabetli olmuş. Üstelik aşçıların sessiz ve harıl harıl nasıl çalıştığını net bir şekilde görebiliyorsunuz. Açık mutfaktan kokuların etrafa yayılması ise hiç yok. 

Mekan küçük olmasına rağmen neredeyse her iki masayla bir garsonun ilgilenmesini takdir ettim. Temizlenmiş masaya kurulduğunuz an servis açılıp garson siparişinizi alıyor ve siz istemeseniz de bir başka garson hemen mezeleri, ekmeği masaya yerleştiriyor. Servisi bitiren garsonunuz masanızdan birkaç metre ötede elleri arkada, çaktırmadan gözleriyle tarayarak güleryüzüyle beklemeye başlıyor. Diyelim ki masada mezenin biri yendi bitti, hoop yenisi göz açıp kapayıncaya kadar yerine geliyor. Nereden geldi, nasıl geldi, hangi ara biteni gördüler, hiç anlamıyorsunuz. 

Bir daha bu restorana gelir miyim, evet gelirim. Ciğer yer miyim, Edirne Tava Ciğeri olursa evet, yerim. 😊