nazlitoac.blogspot.com

Tara Kanyonu-Bosna-Hersek etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Tara Kanyonu-Bosna-Hersek etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

11 Temmuz 2023 Salı

Tara Kanyonu-Bosna-Hersek



 Avrupa'nın Gözyaşısı Tara Kanyonu-Bosna-Hersek 

Dünya'da ikinci, Avrupa'da birinci en derin ve geniş kanyon olarak bilinen Tara Kanyonu, Durmitor Milli Parkı sınırları içerisinde yer alıyor. Karaçam ormanlarıyla kaplı bölge, 1977 yılında Unesco tarafından Dünya Mirası Listesi'ne alınmış. 

El değmemiş tabiatın tüm özelliklerini taşıyan kanyonun uzunluğu 80 km., en büyük derinliği ise 1333 metreymiş. 

Yemyeşil florayla kaplı yüksek dağların çepeçevre sardığı kanyon, en popüleri rafting olmak üzere başta su sporları, adrenalini yüksek zip-line ve doğa yürüyüşleri etkinliklerinin yapılmasıyla yerli-yabancı doğaseverlerin tercih ettiği bölge olmuş.

Onlara gıpta ederek kanyonu canlı gözlerle gidip görelim dedik. ☺️

Tara Nehri

Dağlardan gelen şu gördüğünüz su, içiliyormuş. Gittiğimizde haziran ayı olmasına rağmen hem berrak hem de buz gibi soğuktu. Ayaklarımı koydum suya, en fazla 10 dakika dayanabildim. Kocaman balıklara ise hiç değinmeyeyim.
Berrak, sağlığa zararlı olmayan, saf ve en büyük arıtılmış doğal içme su havzasına sahipmiş Tara Nehri. Niye Avrupa'nın Gözyaşısı denmiş, işte ispatı efendim. 😊

Rafting Centar Drina-Tara ( Tara Kanyonu )

Gece kaldığımız bungalov evlerin bazısında duş-tuvalet yoktu. Bir çift ve tek kişilik yatağın zor sığdığı lüksten uzak evlerdeki eşyalar gayet temizdi. Zor sığmamızı ekibimizden kimse sorun etmedi. Sonuçta bir gece kalıyoruz, satın almıyoruz ki. Bungalov evde benim en çok keyif aldığım anlar ise ahşabın kokusu ve gece gürül-gürül akan nehrin sesini dinleyerek uykuya geçmemdi. ☺️

Rafting Centar Drina-Tara ( Tara Kanyonu)

Ailelerin rahatlıkla kalabileceği büyüklükte bungalov evler de bulunuyor alanda. Alanın giriş kapısı yanındaki araç parkında gördüğüm sıralanmış karavanlara bakacak olursak epey tercih edilen bir kamp. 
Avucuyla su içen, kim olduğunu bilmediğim yavrucağın fotoğrafını paylaşmasam olmazdı. İçtiği de nehrin suyu tabii.☺️

Tara Nehri

Nehre nazır içeceklerimizi içip sohbet ettiğimiz oturma gruplarının hemen sol  tarafında hamakların asılı olduğu bölüm en çok tercih edilen yerdi. Hiç boş kalmıyordu hamaklar.
Şöyle diyeyim; birileri var ama sesleri yok. Yahu çocukların sesi de mi olmaz, ne bir konuşma ne bir bağırtı, yok ki. Ses vardı tabii, o da sırf doğanın sesiydi. ☺️


Rafting Centar Drina-Tara ( Tara Kanyonu )

Sol taraftaki barakalar, restoran ve kafe, sağ taraftaki yapılar ise mutfak ve duş-tuvalet...Taş yapının yan tarafından nehre doğru iniliyor. Nehrin suyunu çeken küçük bir motor yardımıyla depoya dolan suyla kampın  ihtiyacı karşılanıyor. 


Tara Kanyonu-Pejkovići Mevki

Ekipten kimimiz raftinge gidince, kimimiz kampta kalınca, 5 kişi olarak kumanyalar yanımızda keşif gezisi yapalım dedik. 


Tara Kanyonu-Bastasi Mevki

Niyetimiz bir kaç km. kadar dağa çıkıp geri dönmekti. Çıktıkça habire çıktık. Taa ki duvar misali dikenli sarmaşanlardan oluşan bitki kümeleri geçit vermeyene kadar yürümüşüz. Ehh azıcık da yolumuzu kaybetmiş olduk. İtiraf ediyorum, en sevdiğim yürüme budur efendim. 😀
Ha oradan, ha buradan geçelim diyerek dört dönerken tepede yerel halktan bir delikanlıyla karşılaşmak şans oldu bize. Kaybolduğumuzu anlayan genç, dedesiyle yaşadığı evine kadar getirdi bizi. Dede, önce soğuk, sonra şarap ikram edecek kadar sıcak davrandı bize. E ne de olsa yabancıyız tabii. Teşekkür edip boşalan şişelerimizi suyla doldurup gencin gösterdiği yönden geri döndük.
Ahh, etrafta başka ev görmediğimi de ekleyeyim. Doğayla başbaşa, tam bir izole hayat...☺️

Tara Kanyonu-Bastasi Mevki

Tee karşı dağ, Karadağ'da...Öndeki dağlar ise Bosna-Hersek'te...Tara Kanyonu'nun son 36 km.si iki ülke arasında sınır çizmiş. Kanyonun görkemi karşısında insan ne diyeceğini bilemiyor.
Tara Nehri'nden başladığımız gezimizle 900 metre irtifaya çıkarak yaklaşık 12 km. yürümüş olduk.
Bu dağlık gezide en unutamadıklarımdan biri de tam tekmil malzemeler olmadan çıkmamızdı. Neyse ki ben spor ayakkabı giymiştim de eşim deniz terliğiyle çıktı dağa. Keza hepimiz de şortluyduk. Dizleri geçen ısırgan otlarının ve dikenli sarmaşanların veryansına bir diyeceğim yok. Sen misin şort giyen... Nehrin suyunda yıkayana dek bacaklar habire kaşındı durdu.😄

Bosna-Hersek-Karadağ Sınır Kapısı ( Granični Prijelaz Hum )

Karşı taraf, Bosna-Hersek...Ülkedeki gezilerimiz bitince bu köprüden Karadağ'a geçmiş olduk. Köprü yol öyle dardı ki, otobüsümüz kaplumbağa hızı misali ikinci kaptanımızın yönlendirmesiyle bir hayli zor geçti. İnanın, bir an aracımız sıkışıp kalacak sandım. Nehre ve köprüye bakan kafeteryada çektiğim bu kareye baktıkça gülesim gelir. Ne maceraydı ama. 😄

Görüşmek üzere, doğa ve sevgiyle kalın. ☺️