nazlitoac.blogspot.com

14 Şubat 2025 Cuma

Kelle Söğüş İzmir'in mi, Niğde'nin mi?

 Asıl ismi Tandırbaş olan, her ne kadar ülkemizin farklı kentlerinde tüketilse de kelle söğüşün, İzmir'in lezzetlerinden sanıldığının aksine Niğde çıkışlı olduğunu biliyor muydunuz? 

Bu yayını bir güzel yazıp hazırlamıştım, sonra paylaşmadan en son derin bir araştırma daha yapayım dedim. Halis muhlis söğüşün ilk çıkış yerinin Niğde ilinin Kiçağaç ( küçük ağaç demekmiş ) Köyü'nden olduğunu öğrenir öğrenmez yayınımdaki yazıları değiştirdim. Yiğidin hakkını yiğide vermek gerekir, değil mi. :)

Mübadele öncesi 19. yüzyıl sonlarında kimi Rumlar, Niğde-Kiçağaç Köyü'ne ( 2000 yılında köyün ismi Yeşilova olmuş. ) yerleşiyor ve buharla pişirme yöntemi olan " tandır " ile küçükbaş hayvanın " baş " kelimelerinin birleşimiyle ifade edilen tandırbaş kültürünü beraberinde getiriyor. O yörede küçükbaş hayvancılığı yaygın olduğundan Rumlar'dan bu yemek kültürünü öğrenen Türkler de kelle söğüşte ustalaşıyor. 

Mübadele sonrası Rumlar'ın gitmesiyle kelle söğüş kültürü kalıyor Niğde'ye ve kuşaktan kuşağa aktarılıyor. 

Gel zaman git zaman, Niğdeli ustalar büyük şehirlerimiz başta olmak üzere ülkemizin çeşitli kentlerinde kelle söğüş adı altında dükkan açıp bu kültürün yayılmasında öncülük ediyor. 

İzmir'e bu kültürün gelmesi ise 1950'li yılları buluyor. Niğdeli ustalar bir yandan üç tekerlekli seyyar araçlarla bir yandan da köy düğünlerinde meze olarak kelle söğüşü İzmir'e sunuyor. 1960'lı yıllara gelindiğinde, beğenilen bu lezzetin Kemeraltı'nda ilk dükkânı açılıyor. 

Zaman geçtikçe İzmirliler tarafından sevilip yaz-kış demeden kelle söğüşe rağbetin artmasıyla şehrin dört bir yanına yayılıyor. Ve adı oluyor, İzmir Söğüş. En dikkat çeken husus da İzmir'de dükkân açanların çoğunun Niğdeli ustaların olması. Niğde'de ise kelle söğüş yapan usta pek kalmadığından orada bu kültür yok olma aşamasına geliyor. 

Son yıllarda birkaç usta büyük kentlerden Niğde'ye geri dönüp dükkân açarak unutulmaya yüz tutmuş bu kültürü Niğde'ye tekrar kazandırma çalışmalarının yanında coğrafi işaret alınması için başvuruda da bulunuyor. Araştırma sonucunda; Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından Niğde Kelle Söğüş, 05.06.2024 tarihinde Coğrafi İşaret Tescil Belgesi alıyor. ( Tarih yanlış olmasın diye internet sitesinden de bulup baktım. :) )

Efendim; madem İzmir'e gitmişim, annem de 22 yıldır Kemeraltı'na uğramamış, ona da söz vermişim, gelirsem çarşıya götüreceğim seni diye...Vee gittik. 

Ehh gelmişken Kemeraltı Sokak Lezzetleri'ni yazıp paylaştığım yayınımda tek eksik olan kelle söğüşün tadına da bakayım istedim. :)

Aklımda senaryo üretiyorum, Konak Meydanı'na en yakın söğüşçüyü haritadan bulayım ki, annemin protezli dizleri yorulursa meydana geri dönme şansımız olsun ve gelip bizi almaları için teyakkuzda olan kardeşlerime haber vereyim. Neyse ki şans bizden yana oldu, söğüşçüye de uğradık, bir rahatsızlık duymadan ayakkabıdan koltuk örtüsüne varana kadar alışveriş yapa-yapa çarşıyı da dolaştık. :) 

İzmir Değer Söğüş-Kemeraltı Çarşısı

İkimiz de söğüşün tadını bilmiyoruz. Anneme sordum, sen niye yemedin söğüş...Cevap, aynı benim cevabım gibi oldu. Bilmem, kelleden yapılıyor ya, belki ondandır galiba. :)) Yok artık, benim tadına bakmayışımın nedeni ile bu kadar mı benzer olur...:)

Mekana girer girmez serviste yardımcı güler yüzlü hanımefendinin hoş geldiniz demesiyle annemi yerleştirdim sandalyeye, siparişimizi verip ben de camda görülen, önceleri kasap olan, 2009'dan beridir mekanın sahibi ve söğüşü hazırlayan Levent Bey'in başına hem sorularımla dikeldim hem de aşama aşama fotoğraf çektim. Öğle üzeri olduğundan iki müşteri ve biz varız. 

İzmir Söğüşü-Kemeraltı Çarşısı 

Söğüşü hazırlamak, bir gün öncesinden başlanıyormuş. Balıkesir ve yöresinde yetişmiş kuzulardan elde edilen kelleler, önce harlı sonra kısık ateşte 5-6 saat tuzsuz haşlanıyor ve soğuk sudan geçirip buzdolabında dinlenmeye bırakılıyormuş. Levent beyin vurguladığına göre de Balıkesir yöresinden tercih etmesi, kuzuları kuyruksuzmuş ve yağlar tüm vücuduna yayıldığından lezzetli olurmuş.

Sıra geldi dinlenen etlerin vitrine yerleştirilmesine. En dikkat edileni ise etlerin içinde kemik parçası kalmamasıymış. Yağlardan ve kemik parçalarından temizlenen yanak, dil, beyin ve göz arkasındaki etler, ince-ince dilimleyip gözlere ve iştaha hitap etmesi için tezgahta yerini alıyormuş. 

İzmir Söğüşü-Kemeraltı Çarşısı 

Ve siparişimiz hazırlanmaya başlıyor. Benim söğüşüm, normali neyse o olsun, malzeme ne eksik ne de fazla olsun ki hımm söğüş böyleymiş diyeyim, diyorum Levent Bey'e. :) 

Yumuşak, kalınca lavaş ekmeğe önce yanak, dil ve göz arkasındaki dilimlenmiş etler konuluyor. 

İzmir Söğüşü 

Etlerin üzerine domates, kırmızı soğan, maydanoz ve lezzeti arttıran kimyon ile taze kekikli baharat ekleniyor. İsteğe bağlı olarak da beyin en üste konuluyor. 

İzmir Söğüşü 

Dürüm yapılmış söğüşler, göz açıp kapayıncaya kadar hazır olmuştur efendim. Soğuk yenildiğini ben biliyorum da annem epey şaşırdı. Sıcak yenilir sanıyormuş. :)

Eyy blog dünyası, sayenizde kelle söğüşün tadına bakmış oluyorum. :) Az pişmiş eti sevmeyen ben, daha ilk lokmada çok pişmiş, yumuşacık halini enfes buluyorum. Usta, bol kimyon serpince, aklımdan geçirmedim değil hani, acaba etlerin tadını alabilecek miyim diye....Sonuçta usta olan o ve söğüş sevilip tercih ediliyorsa, neyse bir bildiği vardır diyerek sesimi çıkarmadım. İyi de etmişim, taze baharatlar etlere çok yakışmış ve müthiş lezzet katmış. Soğan ve baharat ikilisi hassas mideme genellikle sıkıntı verdiğinden söğüşün ardından problem yaşamadığımı belirtmek isterim. Daha önce ne diye bu lezzeti kaçırmışım diye de hayıflandım doğrusu. 

Şimdii gelelim nasıl yediğime...Döktüm efendim. :) Hem de dürümün yarıya yakınını tabağa döktüm. Annemin tabağına bakıyorum, kırıntı yok, sanki kırk yıldır alışmış söğüş yemeğe. Çocuk gibi hissettim kendimi. Bir mahcup oldum, sormayın gitsin. Halime de az gülmedik hani. :) Çarşıyı dolaşırken ben büyük oldum, o çocuk, elinden tuttum; söğüşü yerken bu defa o büyük oldu, ben çocuk. :)

Kelle söğüş bir çeşit sakatat yemeği diyorlar, bence hiç de değil. Tamam, beyin sakatat kategorisinde fakat diğerleri ettir bana göre. Yağ oranı oldukça düşük, kolajen ve protein bakımından yüksek kelle söğüş; demir, kalsiyum, fosfor, çinko gibi mineraller ile B12 vitamini içeren tam bir sağlık deposu...Ayrıca tuzsuz haşlandığından yüksek tansiyonu olanlar rahatlıkla yiyebilir. 100 gramında yaklaşık 155 kalori hesabı üzerinden yaparsak fotoğrafta görülen söğüşün, tahminimce 350 kaloriye yakın olduğunu düşünüyorum. Hem sağlıklı hem de tok tutma özelliğinin yanı sıra kilonuza da dikkat ediyorsanız, kalori hesabı yaparak günlük öğünlerinizde tüketmeniz şiddetle tavsiye olunur.

Sonradan öğrendiğime göre söğüşü bir kez tadan, bir daha bırakmıyormuş, bağımlılık yapıyormuş. Canlı örnek olarak annemi ve beni gösterebilirim. :) İzmir'e gidersem ilk fırsatta annemle birlikte Kemeraltı'ndaki söğüşçüye uğramak şart oldu artık. Ayrıca tadına ilk bakışımızın bu küçük ve şirin mekanda olması, sabırla sorularımı cevaplayan, saygılı, titizliğe önem veren Levent İnceoğlu Bey ile güler yüzlü yardımcı hanımefendiyle karşılaşmamız, bizim için çok memnuniyet verici oldu. 

Farkındayım uzun yazdım, son olarak diyeceklerim var yine de. Kelle söğüş madem Niğde'ye özgü coğrafi işaret alarak tescillenmiş, pekii İzmirliler ne diyecek bundan sonra, İzmir Söğüşü mü yoksa Niğde Söğüşü mü? :)

Sevgiyle ve mutlulukla kalın. 



48 yorum:

  1. İzmir'e gittiğimizde kesin söğüş yerdik; elbette Kemeraltı, pandemiden sonra yolumuz düşmedi. Bir de Cimbom vardı Kemeraltı'nda, abiyle muhabbet güzel olurdu ki biz Fenerbahçeli olduğumuzun altını çizerdik, o da bütün takımlar kardeş derdi. Acaba özü de öylemi derdi, tatlı adamdır ama:)) Niğde'li olduğunu bilmiyordum söğüşün. Yine de bilmeyeceğim, çünkü Söğüş İzmir'e yakışıyor bence:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kemeraltı'ndaki Cimbom söğüşçüyü biliyorum, önünden çok defa geçmişimdir. Methini de duydum epey. Dükkânın adından olsa gerek, gelen misafirleriyle futbol takımı sohbeti olurmuş hep. Aslında bu sohbetler samimi bir ortam oluşturuyor bence. Müşteri, müşteri gibi değil de misafirliğe gelmiş hissini veriyordur. :)
      Söğüşün Niğde çıkışlı olduğunu sanırım İzmirliler de bilmiyordur. Özdeşleşmiş artık. İzmir'de, özellikle Kemeraltı'nda sokak lezzetleri denilince akla; söğüş, gevrek, boyoz, kokoreç, kumru geliyor. Niğde'de, Niğde Söğüşü, İzmir'de, İzmir Söğüşü, bu böyle devam eder kanımca. Yalnız, Niğdeli ustaların memleketlerine geri dönüp söğüşe sahip çıkmalarını çok takdir ettim. :)
      Sizin aklınızda öyle kalmış, bilmek istememeniz çok doğal Sayın Buraneros. Dediğiniz gibi İzmir'e de yakışıyor. :)
      Teşekkür ediyorum değerli katkınıza.

      Sil
  2. bilmediğimiz bişi öğrendik :) kelle söğüş işkembe tarzı gıdaları hiç yemedim, sakatat hiç yemedim :) ayrıca çok pahalı yemeklerden :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben de sizlerle birlikte öğreniyorum sevgili deeptone. Beyin haricinde, ki isterseniz bunsuz tüketebilirsiniz, söğüşteki diğer etleri işkembe gibi sakatata hiç benzemiyor. :) Sakatatı sevmeyen o kadar çok kişi var ki...Benim de aram pek iyi değildir. :)
      Pahalı olması konusunda haklısınız. Alım gücü zayıfladı artık. Gelir-gider dengesizliği düzelmezse vay halimize.
      Kıymetli yorumunuza teşekkür ediyorum. :)

      Sil
  3. Yaşasın! Yeni gezi yazısı gelmiş dedim görür görmez:)

    Anneciğinin dizleri için geçmişler olsun. Bir yaştan sonra kadınlara çok musallat oluyor sanırım bu sorun. Benim annem de hep diz ağrısı çeker, Voltaren vs. merhemler sürer, yün dizlikler koyardı.

    Yaaa....konu et ve de kuzuymuş olunca nasıl yorum yazacağım diye korktum:)))) valla ben bakamam tadına ne yalan söyleyeyim:) doktorlar et yemezsen şöyle bunarsın, böyle olursun diyor ama dinleyen kim? :))) gelsin B12 vitaminleri...halbuki B12 bakımından zenginmiş doğrusu yani mantıklısı yemek çünkü etobur yaratılmışız. (Günahı Allah'ın boynuna. :))))

    Afiyet bal olsun, yarasın Nazlıcığım. Keşke ben de yiyebilsem vücudum şöyle doğru dürüst protein görse, hakiki B12 vitamini görse bayram eder herhalde:)))

    Son olarak evet bence de ismi Niğde söğüşü olmalı.
    Mutlu, huzurlu günler diliyorum. Sevgilerimle ❤️

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederiz iyi dilekleriniz için. Annem, 2020'de ikinci dizinden ameliyat olduğunda, toparlanana kadar yanında bir aya yakın kaldıydım. Durumu gayet iyi olmasına rağmen korkarak yürüyor. Hatta öyle ki market alışverişi dışında fazla dışarı çıkmak istemiyor. Kolay değil tabii, 82 yaşında...Son defa yanına gittiğimde hemen hemen her gün yürüterek gezdirdim onu. Hatta Kemeraltı Çarşısı için önce isteksizdi, baktı çaresi yok, tıpış tıpış Konak Meydanı'ndan Çankaya'ya kadar yürüttüm. Çok da iyi oldu. Hem kasları açıldı hem de morali düzeldi. :) Telefonla konuşurken hâlâ anlatır. :)
      Söğüş için hep sakatat türü denilince, hele kelleden olunca hiç aklıma gelmedi tadına bakayım. İnanın, blog da Kemeraltı Sokak Lezzetleri diye yazmasam, söğüşün yanından geçmeyeceğim. İyi ki yazmışım. Sağ olsunlar, sevgili blogdaşlarımız eksik olan, olmazsa olmaz dedikleri İzmir'in söğüşünü hatırlattılar. Sırf söz verdiğim için baktım tadına. Kesin olan şu ki, haklılarmış. Çok beğendim. :)
      Ben de pek et sevmem ama dediğiniz gibi protein, B12 vitamini için mecburen az da olsa tüketmek gerekir. Söğüşün sağlık deposu içerdiğini öğrendiğimde şaşırdım açıkçası. Bilseydim daha önce bakardım tadına. :)
      Kendinizi sıkmayın. Olmuyorsa, zorlamayın. Belli bir yaştan sonra damak tadı değişmiyor insanın. Ama ara sıra, bir kaç gram olsa da seveceğiniz şekilde pişirip tüketmenin faydası olacaktır kanımca.
      Çok teşekkür ediyorum kıymetli yorumunuza. Söğüşün ismi konusunda kararsız kaldım. :)
      Ben de mutlu, huzurlu günler diliyorum. Sevgilerimle..❤️

      Sil
    2. 82 mi? Maşallah, Maşallah 🧿🧿🧿🧿🧿
      Ne olur yürüsün, sakın evde oturmasın. Yürüdükçe daha iyi olur dizleri. Bol bol söğüş, kemik suyu, kelle, paça da yesin.:)
      Benim rahmetli annem hiç yürümez hep yatardı yatakta...iyi değil...
      Tekrar sevgiler❤️

      Sil
    3. Çok teşekkür ederiz. Maşallah! 😊
      Artık günlük yürüyüşlerini aksatmıyor. Sık sık telefonda konuşurken rapor veriyor bana. :)
      Paça gibi sakatatla arası iyi değil ne yazık ki. Sebzecidir annem.
      Ahh sevgili annenize rahmet diliyorum. Huzurla uyusun. Hareketsizlik hiç iyi değil tabii. Kişi hasta değilse eğer sürekli yatakta kalmak da zordur. Üzüldüm annenizin bu durumuna.
      Ben de sevgilerimi gönderiyorum. ❤️

      Sil
  4. Sahi ben de ilk kez duydum bu yemeğin ismini.
    Kelle paça çok duydum ama bunu duymamıştım. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aslında çoğu şehirde, İzmir'i saymazsak özellikle İstanbul ve Ankara'da da söğüşçüler var. Bu çeşit yemekten uzak durduğumuzdan olsa gerek dikkatimizi çekmiyor. O yüzden duymamanız çok doğal...Kelle paçacılar maşallah hani, her yerdeler. :)

      Sil
  5. Uzun demişsiniz ama güzel anlatımınızla bir çırpıda okunan bir yazı olmuş:) Bende hayatımda hiç kelle söğüş yemedim ve sebebi tamamen sizlerle aynı:)) Açıkçası baharat miktarı benim için önemli, çünkü tüm motive eden güzel anlatımınıza rağmen, baharat miktarı AZ olursa yiyemem hissi veriyor:) Ama mutlaka deneyeceğim, teşekkürler bu güzel ve motive edici yazı için:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Rica ederim, ne demek Sezgin Bey, asıl ben teşekkür ediyorum değerli katkınıza. Baharat konusunda size hak veriyorum. Kimyonu az miktar da olsa ben de kullanırım evimizde ama söğüşe konan kimyonun tadı bir başka güzel geldi bana. Keza taze kekiğin de...Baharatın taze olmasından mı kaynaklanıyor, inanın anlayamadım. Söğüşü sevdirenin baharatın tazeliği ve kıvamında serpilmesi olabilir sanıyorum. :)
      Umarım deneme fırsatınız olur. :)
      Mutlu günler diliyorum size.

      Sil
  6. Açıkçası bana hitap eden bir lezzet değil ama Bursa'da da var bildiğim kadarıyla birkaç yerde söğüşçü. Hatta sanayide birileri ile otururken yanımıza gelen arkadaş ekmek arası söğüş yemişti diye hatırlıyorum. Denemek lâzım belki bir gün...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bence de denemek lazım...Farkındayım, adından dolayı sakatat sanılıyor, ki ben de o düşüncedeydim, beyinsiz hiç de sakatat değilmiş. Bazen dönüp bakmadığımız yerel lezzetlere bir şans verip denemeliyiz diye düşünüyorum. Edirne Tava Ciğeri ile söğüş, tüm önyargılarımı yıktı geçti.
      Birçok şehrimiz de varmış söğüşçü. Bursa da onlardan biri...Denediğiniz de umarım beğenirsiniz.
      Teşekkür ediyorum değerli yorumunuza.

      Sil
    2. Sizin yazı başlığınızdaki soruyu birkaç farklı yapay zekaya sordum. En kısa aldığım cevap şuydu:

      Kelle söğüş, özellikle İzmir ve Niğde yöreleriyle özdeşleşmiş olsa da, kesin olarak bir yöreye ait olduğunu söylemek zordur. Her iki şehirde de kendine özgü lezzetlerle hazırlanır ve sevilerek tüketilir. İzmir'de daha çok sokak lezzeti olarak bilinirken, Niğde'de evlerde de sıkça yapılır.

      Sil
    3. Yapay zekaya bravo doğrusu. Nasıl bilebiliyor tüm bunları, ben hâlâ anlamış değilim. Bence doğru ifade etmiş söğüş hakkında. Niğde'de evlerde yapılan bir lezzetken coğrafi işaret aldığından beri dükkan açma sayısında kıpırdanma olduğunu sanıyorum. Bir hayli meşakkatli bir yemek çeşidi...Evde hazırlamak zor olsa gerek. :)
      Bilgi için çok teşekkür ediyorum Recep Hilmi Bey.

      Sil
  7. Merhabalar.
    Niğde'de başlayan kelle söğüşün serüveni İzmir'e taşınmış. İzmir'de hazırlanan kelle söğüşün adı İzmir söğüş olur, Niğde de yapılanın adı da Niğde söğüş olur. Önemli olan kelle söğüşün, lezzetli usta ellerden çıkması. Afiyet olsun. Annenize de sağlık, sıhhat ve afiyetler dilerim.
    İzmir'e yolumuz düşerse, Kemeraltı çarşısına uğrar, meşhur İzmir söğüşünün tadına biz de bakarız inşAllah.
    Selam ve saygılarımla.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhabalar...
      Niğde söğüşünü de araştırdım, İzmir'den farklı görünmüyor anladığım kadarıyla. Dediğiniz gibi ustaların maharetli ellerinden gelen lezzetin var olmasıdır. Düşününce aslında söğüşün hangi ilden çıktığından çok, bu kültürü ülkemize kazandıran Rumlar'a teşekkür etmek gerekir kanımca. Sonuçta ülkemizin çoğu yerinde sevilen bir yemek çeşidi olmuş.
      Annem için iyi dileklerinize çok teşekkür ederiz Recep Bey. Sağ olun, var olun.
      Umarım İzmir'e yolunuz düşer, keyifle gezme fırsatınız olur. İnşallah söğüşün tadına da bakarsınız.
      Kıymetli yorumunuza sonsuz teşekkür ediyorum.
      Sağlıcakla kalın, saygı ve selamlarımı gönderiyorum.

      Sil
  8. Afiyet olsun. Benlik bir yemek değil, size de değişiklik olmuş. Yemek kültürümüz çok geniş gerçekten Nazlı Hanım. Keyifleriniz bol olsun. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ediyorum Duygu Hanım. Deneyene kadar benlik bir yemek değildi benim için de. :)
      İzmirli olarak memleketimin sokak lezzetini bu yaşımdan sonra denemiş olmam, hem komik hem de ayrı bir deneyim oldu. Kemeraltı Sokak Lezzetleri'ni yazmamış olsaydım yine denemeyecektim. :)
      Geçmişten günümüze, ülkemizde bilmediğimiz, duysak da tadına bakmadığımız kim bilir neler neler yemek kültürünü barındırıyor...Karşımıza ilk fırsat çıktığında denemek lazım aslında diye düşünüyorum.
      Sizin de keyfiniz bol olsun. Kıymetli yorumunuza teşekkür ediyorum. :)

      Sil
  9. Daha önce yemedim ama yemeden bilgi sahibi oldum:) Teşekkürler bizimle paylaştığınız için:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Rica ederim, ne demek sevgili Marsdiaryofmeri...Umarım bir gün yeme fırsatınız olur. İzmirli olmama rağmen ben de yeni tadına baktım. :)
      Kıymetli yorumunuza teşekkür ediyorum. :)

      Sil
  10. son yazımda yunan adalarında çekilmiş biri dizi var :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hemen bakıyorum sevgili deeptone. Haber için teşekkür ediyorum. :)

      Sil
  11. Ben hiç yemem :) Ama çok güzel yazmışsınız :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben de hiç yemem diye düşünüyordum. İyi de oldu denemem. Önyargımı yok etti. :)
      Çok teşekkür ediyorum. :)

      Sil
  12. Demek mübadele zamanında Niğde de meşhur olan bir yemekmiş hiç bilmiyordum. Ben kelle söğüşü çok duydum ama yemek kısmet olmadı hiç. Sayenizde epey bilgilendim Nazlı hanım. Ankara da var mı bir bakayım ben :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Araştırana kadar ben de bilmiyordum Niğde'ye özgü olduğunu. En ilginci olan ise çıktığı yörede değil başka şehirde meşhur olması...:)
      İzmir'de söğüşün önünden kaç kere geçtim, dönüp bakmadım bile. Tadına bakmak bana da yeni kısmet oldu. :)
      Ankara'da da var bildiğim kadarıyla. Bulunduğunuz bölge de söğüşçüyle karşılaşırsanız tadına bakma fırsatınız olur umarım. :)
      Kıymetli yorumunuza çok teşekkür ediyorum Sevil Hanım. :)

      Sil
  13. Ne güzel anlatmışsınız Nazlı Hanım. Merak uyandırıyor. Afiyet olsun, şifa olsun, aklımda olsun.🤗✋️

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ediyorum kıymetli yorumunuza Yıldız Hanım. Sizin de gönlünüze sağlık olsun. ☺️🌹

      Sil
  14. Kelle söğüşle aram pek iyi değildir. Bana iyi gelmediği için ya hiç yemem yada az bir şey yerim... Kelle söğüşün tarihini pek araştırmadım açıkçası, az önce baktım google amcaya Niğde diyen de var, İzmir diyen de hatta Sivas diyen de vardı.. Kemer altındaki o söğüş dükkanını gözüm ısırıyor gibi, gördüm sanmıyorsam.. Bir de İzmirliyim diye geçiniyom! :) Elinize sağlık bu bilgiler için.. 😊

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Estağfurullah Ertuğrul Bey, ilgi duymamış olup da bilmemeniz çok normal. Çoğu kişi, ben de onlardan biriyim, yaşadığımız bölgeyi gezerken neye ilgi duyuyorsak orası hakkında bilgi ediniyoruz. Kaç yaşıma geldim, söğüşü yeni tanıdım. Sizin de aranız pek iyi değilmiş, dükkânı hatırlayamamış olmanız gayet doğal bence.
      Yanlış bilmiyorsam, ülkemizde söğüşü hangi il yapıyorsa, o il ya da sahibin kendi ismiyle dükkân açılıyor. Her ne olursa olsun, tek bir şehre kalmadan söğüşün ülkeye yayılmış olması, bence tanınması konusunda güzel bir gelişmedir. :)
      Sizin de gönlünüze sağlık olsun. Kıymetli yorumunuza çok teşekkür ediyorum. :)

      Sil
  15. sevebileceğiniz dizilerim geldiiii :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hemen geliyorum sevgili deeptone. Haber için çok teşekkür ediyorum. :)

      Sil
  16. hiç denemedim Nazlı Hanım, kıymetli paylaşımınızla bilgi sahibi oldum, teşekkür ediyorum:) yeni tatları keşfetmeye açığım aklımda olsun, sevgilerimle..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Rica ederim, ne demek Bahar Hanım, ben de değerli katkınıza teşekkür ediyorum.
      Umarım söğüşü deneme fırsatınız olur. Damak zevkimize uysun ya da uymasın yeni tatları keşfetmeğe açık olmak, düşündüğümüzden farklı sonuçlar ortaya çıkarabiliyor. Tıpkı benim söğüşü denemem gibi...:)
      Ben de sevgilerimi gönderiyorum size.

      Sil
  17. Nazlı hanımcım merhaba, her ne kadar et yemesem de paylaşımınızı keyifle okudum, anneyle geçirilen zamanlar ne kıymetli. Sağlık sıhhat ve huzurlu günleriniz olsun.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhaba Deniz Hanım...
      Değerli yorumunuza çok teşekkür ediyorum. Size gönülden katılıyorum, anneler bizim baş tacımız, onlarla vakit geçirmek öyle kıymetli ki...
      Paylaşımımı keyifle okumanıza memnun oldum. Ben de size sağlık, sıhhat ve huzurlu günler diliyorum.

      Sil
  18. Hiç denemedim çünkü işin içinde kelle var :) Ama anlatım ve sayfanızdaki sunum harika :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İşin içinde kelle olunca benim de çekincelerim oluyordu. Neyse ki ön yargılarımı silip süpürdü söğüş. :) Fırsatınız olursa denemenizi tavsiye ederim.
      Kıymetli yorumunuza çok teşekkür ediyorum Hamiyet Hanım. Mutlulukla kalın. :)

      Sil
  19. Aa bu yayın niye blogrollda gözükmedi şaşkınım gerçekten?! :O
    Yorumunuzdan sonra yeni yayın var mı diye iyi ki gelmişim sayfanıza..
    Benim sevdiğim bir şeydir söğüş ama Niğde ya da İzmir farketmiyor bana göre, nerdeysem oranın söğüşü benim için makbul. :)
    Söğüş yerken dökmeden olur mu hiç yaaa :) ben de dökmüştüm ama sonradan tabağa düşenleri de afiyetle yemiştim. Fotoğraftaki bu yere de bakıcam gittiğimde. Ben daha iç kısımda camiinin oradaki söğüşcüden yemiştim. O da çok güzeldi, eh ziyaret zamanı geldi o halde. :)
    Yazı ve tanıtım için teşekkürler Sevgili Nazlı Hanım.
    Sevgiler,

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Değerli katkınıza çok teşekkür ediyorum sevgili Sezer Hanım.
      Blog okuma listesinde yayınlar bazen gözükmeyebiliyor. Ancak profile girildiğinde görülüyor. Niye öyle oluyor, inanın ben de anlamış değilim. :)
      Söğüş severler için sanıyorum yöre fark etmiyor, nerede olursa olsun, yeter ki adı söğüş olsun. Ama şu bir gerçek ki, çoğu kişi sakatat sanarak söğüşe yan bile bakmıyor. Onlardan biri de bendim. Sayenizde bu yaşımda söğüşün tadına bakmış oldum. Ve gururla, iyi ki varsınız diyorum. :)
      Küçük lavaşa bol malzeme konulursa dökmeden yenmez tabii, değil mi ama...:) Kendime tecrübesizlikten diyordum ama sonradan öğrendiğime göre çoğu kişi de döküyormuş. :)
      Giderseniz, Levent Bey'e ve yardımcı hanımefendiye selamlarımı gönderiyorum. Yolum o tarafa düşerse mutlaka uğrayacağım ben de. Şimdiden size afiyet olsun. :)
      Sevgiyle, mutlulukla, huzurla kalın. ❤️

      Sil
  20. Merhabalar.
    Size, sağlık, sıhhat ve afiyetler dilerim. Çünkü her şeyin başı sağlıktır.
    Selam ve saygılarımla.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhabalar...
      Recep Bey, ziyaret ve gönlünüzden gelen değerli yorumunuz için çok teşekkür ediyorum.
      Sağlık, en büyük hazinemizdir. Dediğiniz gibi her şeyin başı, sağlıktır. Ben de size sağlık, sıhhat, afiyet ve mutluluk diliyorum.
      Saygı ve selamlarımı gönderiyorum.

      Sil