nazlitoac.blogspot.com

23 Mart 2023 Perşembe

Gün Aymadı-Yağlı Boya Çalışması

 Gün Aymadı

Ben; şair değilim, şiir yazayım, yazar ise hiç değilim ki öykü yazayım. Duygularımı ifade edecek bir tek boyalarım ve tuvallerim var. Üzüntümü, öfkemi, kızgınlığımı, minnettarlığımı, dualarımı, umudumu...Karmakarışık anlık hislerimi, ayaklarımın beni düşünmeden götürdüğü tek bir tuvale sığdırdım. Bu soyut tablomu, tamamen spatula ile depreme atfen boyadım. 

Gün Aymadı 

70x50 cm.
Tuval Üstü Spatula Yağlı Boya 

( Tam olarak kurumadığından imzamı atamadım. )

28 yorum:

  1. Şaşırdım. Ancak çok hoş bir sürpriz oldu. Diğer resimlerinizden farklı da olsa renkler ve boyama bir aşinalık hissettiriyor. Elbette farklı bir yerde görseydim, bu kıyası yapamazdım. Burada hiç yabancılık çekmedim, elinize sağlık, gerçekten çok hoştu... altındaki iki kelime de:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Arada, içsel yolculuğumun verdiği anlık hislerle boyadığım soyut çalışmalarım da oluyor. Hem farklı tarzda resim motive ediyor hem de daha fazla çalışma hevesi doğuyor ruhumda.:)
      Hoş bir sürpriz olmasına sevindim. Değerli katkınıza çok teşekkür ediyorum.:)

      Sil
  2. resmin ruhunda atmosferinde var bir titreşim yıkım gibi sanki sahiden de :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. O hissi verebilmişsem ne mutlu bana...Çok teşekkür ediyorum. :)

      Sil
  3. Çok güzel olmuş, emeğinize sağlık:))) Resme bakınca ilk anda hissettiğim şey farklılık, mavi renginde olması ise ayrı huzur verdi bana, sevdim:)))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Size verdiği his benim için çok kıymetli. Değerli katkınıza çok teşekkür ediyorum. Sevmenize onur duydum. :)

      Sil
  4. İçten gelerek yapılan her şey güzel. Anlamlı bir çalışma olmuş, yüreğinize sağlık. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Size katılıyorum Duygu Hanım. Değerli katkınıza çok teşekkür ediyorum. :)

      Sil
  5. Merhabalar Nazlı Toaç Kardeşim.
    Blog sayfanızda paylaştığınız yağlı boya tuval tablolarınızı incelemek üzere Sayfanıza girdiğim de diğer okuyucuların yorumlarının etkisinde kalmamak için Yorumlara hiç bakmadan doğrudan tuvale odaklanırım. Dakikalarca bakarım. Sayfanızdan çıkarım ve bir müddet sonra tekrar sayfanıza girerim, yine tuvale odaklanıp izlemeye devam ederim.

    Bu durum ta ki, kendimi tuvalin içinde renklerle çizgilerin arasında buluncaya kadar devam eder ve ben tabloyu okumaya başlarım. Bu nasıl bir okumadır? Tıpkı 300 sayfalık herhangi bir konuda yazılmış bir kitabı okumak gibidir. 300 sayfalık bir kitabı kim bir çırpıda okuyabilir? Hiç kimse bir çırpıda okuyamaz! İşte tuvale çizilmiş yağlı boya tablolar da böyledir, 300 sayfalık bir kitap gibidir. Oku oku bir çırpıda bitiremezsin. Günler, haftalar hatta belki aylar alabilir. Ama biz o tabloya şöyle göz ucuyla bir bakar geçeriz. O tablodaki spatula çizgileri ile birlikte o çizgilere bulaşan renklere de dikkatle bakmalıyız. Birbirine karışmış iç içe girmiş çizgiler ve renkler o kadar çok şeyler anlatıyor ki, her bir spatula darbesinde oluşan acının, ıstırabın ve çaresizliğin korku ile birlikte çizgilerine karışmış adeta bir yok oluşun hikayesi var.

    Tablonun adını da ayrıca düşünmek gerekir, tabi bu düşünceyi tuvaldeki çizgilerden ve renklerden bağımsız olarak değil, mutlaka tuvaldeki renkler ve çizgilerle birlikte düşünmek gerekir.

    Tuvalde bir mahşer kalabalığı var. Tuvalde anneler, babalar, kardeşler, komşular, dayılar, amcalar, çocuklar var. Tuvalde korku var, gözyaşı var, acı var, ıstırap var, çaresizlik var. Her şeyden önemlisi
    Bundan sonra ne olacağını düşünememek, kestirememek var. Tuvalde küçük bir kıyamet var. Kısacası herkes var. Tuvalde Türkiye var, tuvalde aymayan gün var. Acı var, ıstırap var, korku var,
    Tuvalde bir dakika içinde yok olan her şey var. Tuvalde bir mahşer kalabalığı var...

    Eline, emeğine ve gönlüne sağlıklar dilerim. Tablo üzerine konuşulacak daha o kadar çok şey var ki, sürç-ü lisan etmekten korkarım. Kaş yapayım derken, göz çıkartmaktan korkarım.

    Deprem, sel ve yangın felaketlerinde yaşamını yitirmiş tüm kardeşlerime Cenab-ı Hakk rahmetiyle, merhametiyle, mağfiretiyle ve de cennetiyle muamele eylesin. Geride kalan yakınlarının da acılarını dindirsin ve sabr-ı cemail ihsan eylesin. Bir daha böyle felaketlerle ülkemizi ve milletimizi karşılaştırmasın, bu tür felaketlerden milletimizi korusun ve muhafaza eylesin inşAllah.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhaba Recep Bey...
      İzninizle yorumunuza demek istemiyorum zira Sanata Bakış konulu makale olacak kadar kapsamlı bu harika ötesi yazınıza ne diyeceğimi bilemedim.
      Bir tablodan böyle hissiyatlı çıkarımlar yapmak herkesin harcı değildir Recep Bey. Her bir detayı öyle anlamlı anlatmışsınız ki...Soyut çalışılmış resimlerin kimilerince aşağı gördüğü dönemimizde bir ışık oldunuz. Zaman-zaman soyut çalışmalarım olmuştur. Her birinin hikayesi olan bu resimleri üsttekinin dışında hiç bir yerde paylaşmadım. Benim için her bir cümle çok kıymetlidir. Bu kıymetli sözlerden aldığım cesaretle daha iyisini yapma şevki doğuyor gönlümde.
      İzniniz olursa ileriki zamanlarda bu yazınızı sosyal medyada adınızla birlikte paylaşmak isterim. İzin vermezseniz de hiç alınmam, anlayış gösteririm.
      Afetlerde can kaybı olan kardeşlerimize ben de rahmet diliyorum. Tüm dualarınızı Allah kabul etsin inşallah.
      Güzel gören kıymetli bakışınıza sonsuz teşekkür ediyorum. Sağlıcakla kalın, selam ve saygılarımla.

      Sil
    2. Merhabalar Nazlı Toaç
      Dilediğiniz gibi, isimli, isimsiz, paylaşabilirsiniz. Hiç önemli değil. Ben bu konularda özgür davranmaktan yanayımdır. Hiç izin istemenize bile gerek yoktur, çünkü buradaki bahse değer asıl eser sizin eserinizdir. Sizin eserinizin anlattıklarının yanında bizim hissiyatımızın ne önemi var ki, devede kulak bile olamaz.
      Size çalışmalarınızda başarılar dilerim.
      Selam ve saygılarımla.

      Sil
    3. Merhaba Recep Bey...
      İnce düşüncenize çok teşekkür ediyorum. Resmimden ziyade sizin sözlerinizin sanat yorumculuğuna rehber olacağına inanıyorum.
      Yıllardır sanatla iç-içe olan biri olarak sizlerin hissiyatının önemi tahmin edemeyeceğimiz kadar büyüktür. Aydınlatıcı, detaylı, sanatsal bakış açınızın kendinize özgü anlatımınızı paylaşmama izin verdiğiniz için ayrıca teşekkür ediyorum.
      Selam ve saygılarımı gönderiyorum. Mutlu günler...

      Sil
  6. çok beğendim, deprem dile gelse o da beğenirdi diye düşünüyorum ve belki de suç benim değil bile derdi

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ahmet Bey, beğenmenize onur duydum. Deprem dile gelse de, dinleyen olmuyor ne yazık ki. Umarım suçu depremin üzerine atmaktan vazgeçeceğimiz vakitler bir an önce gelir.
      Değerli katkınıza çok teşekkür ediyorum.

      Sil
  7. Mavi gökyüzüyle buluşamayan gecenin karanlığında kalan o kadar can... Deprem bizzat yaşayanların haricinde herkesi allak bullak etti. Resminiz o geceye götürdü beni. Duygularınızı tuvale yansıtmanıza da sevindim. Acı dışa vurulmalı.
    Emeklerinize sağlık.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Size katılıyorum filmgündemi. Ruhlarımızda açılan bu yaralar nasıl sarılacak, hiç bilmiyorum. Hele yakınlarını kaybedenler...Çok zor.
      Kıymetli katkınıza çok teşekkür ediyorum. Eksik olmayın. Sizin de gönlünüze sağlık olsun.

      Sil
  8. Az sözle çok şey anlatan veciz sözler gibi olmuş eseriniz. Neler neler anlatmıyor ki; sarsıntı, mahşer, keder, kucağı boş kalan eller, yas, umut, korku, çaresizlik... Emeğinize, yüreğinize sağlık.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ediyorum. Resmimle o duyguları verebilmişsem ne mutlu bana. Sizin de gönlünüze sağlık olsun.

      Sil
  9. Gerçekten de gün aymadı hepimize. İçinizdeki duyguları tuvale yansıtmanız çok güzel.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kıymetli katkınıza çok teşekkür ediyorum. Mutlu günler...

      Sil
  10. Çok güzel olmuş emeğinize sağlık

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ediyorum. Sizin de gönlünüze sağlık olsun.

      Sil
  11. Ellerine sağlık yetenekli kadınnn

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ediyorum sevgili Dear Monarosa.:)

      Sil
  12. Çok iyi bir çalışma olmuş. Kolay gelsin

    YanıtlaSil