Efendim; en keyif alarak çalıştıklarımdan biri olan bu tablodan kısacık söz etmek istiyorum.
Tablomun yapımı, kâh iki hafta, kâh üç hafta ara vermelerimle yaklaşık bir yıl kadar sürdü.
Resmin bitimine yakın, bakıyorum-bakıyorum bir terslik var ama mümkün değil bulmam. En sonunda aldım elime mezurayı, santim-santim ölçmeye başladım. Meğer köprünün sol ayağını 4 milimetre uzun boyamışım. Telefonun küçücük ekranından baka-baka resim yaparsam, olacağı buydu. Pişman oldum, niye çizim yapmadan boyayla giriştim diye. Tarihi yapı ya, hata kabul edilmez benim gözümde. O kısmı düzeltmek, epey zamanımı aldı.
Bu tabloda en kolay çalıştığım, balıkçı ve ağaçlar oldu. Sol taraftaki ziyaretçileri ise farklı açılardan çektiğim dokuz fotoğrafımdan ayrı-ayrı alarak tabloya yerleştirdim. Buradaki düşüncem, Mostar Köprüsü'nün simgesi olan kardeşlik ve hoşgörüyü ele alarak din, dil, ırk gözetmeksizin saygı ve barış içinde yaşayabileceğimizi tabloya yansıtmaktı.
Başta yeşil elbiseli kadının özçekim yaparken ki hali olmak üzere ziyaretçileri keyifle boyadığımı belirteyim hemen. Vee en soldaki mavi tişörtlü sevgili eşimi de tabloda ölümsüzleştirdim. Çektiğim fotoğraflarımda eşimin duruşu, önündeki beyefendinin duruşu gibiydi. Ben de eli cebinde köprüye bakıyor şekilde boyadım. ☺️
( İleriki zamanlarda Mostar Köprüsü hakkında yazılarımı yazabilirsem, paylaşacağım. )
 |
| Kardeşliğin ve Hoşgörünün Simgesi Mostar Köprüsü 125x80 cm. Tuval Üstü Yağlı Boya Doğa ve sevgiyle kalın. ☺️ |
Blogroluma düşünce kelimenin tam anlamıyla koşarak geldim. Muhteşem bir tablo ile karşılaşacağımdan emindim elbette, fakat inanın hayalimin bile ötesinde.... Elinize sağlık.
YanıtlaSilVe bu köprüyü yerinde görmedim ama bende özel bir yeri vardır ki nerede olduğunu bile bilmiyordum, o zaman. Muhtemelen ilkokuldaydım, bilemedim ortaokulun başlarında, cumartesi günü sinema demekti bizim için, yarım gün okul oluşu eğlenceli gelirdi üstelik. Filme biletler tenefüslerin birinde alındı ki sinema okulumuza komşu sayılırdı. Bir savaş filmi, Neretva Köprüsü adı. Öyle zihnime kazınmış bir film olmuştu ki anlatamam... Elbette o zaman bizim için öneminin farkında değildim ama bu köprüyle aramızda bir bağ oluşmasına engel değildi. İzlemediyseniz film ilginizi çeker diye düşündüm bu satırlar yazarken, o nedenle spoiler vermemeye gayret ettim:) Yazıları ise merakla bekliyorum...
Ve bir kitap, Saraybosna Marlborosu, okumadıysanız bir kitapçıda göz atmanızı öneririm, severseniz ne âlâ:)
Tabloyu beğenmenize büyük onur duydum. Çok teşekkür ediyorum.
SilNeretva Köprüsü filmini bilmiyordum. Şimdi baktım Google'da, nasıl kaçırmışım bu filmi, hayıflandım açıkçası. Oyuncular da Franco Nero, Yul Brynner veee Orson Welles...Kesin izlemeliyim. Bakın şimdi, bu tabloyu paylaştığıma daha da memnun oldum. Çocukken izlediğiniz bu film ortaya çıkmayacaktı yoksa.
Saraybosna Marlborosu kitabını okumadım. Hatta varlığından bile haberim yoktu. Ona da baktım Google'da, şöyle bir cümle geçiyor; " Elinizdeki bu kitap, günümüzde oldukça yaygın olan duygu sömürüsü edebiyatına ait değildir. "
Bu cümle bile başlı başına kitabı okumaya değecektir kanımca. Alınacaklar listesine mutlaka ekleyeceğim. Seveceğimden de eminim.:)
Hem film hem de kitap tavsiyesi için de ayrıca çok teşekkür ediyorum. Sağ olun, var olun.
Wowwww! Köprünün suya yansıması, perspektif, renkler, tonlar, insanlar, mükemmel olmuş Nazlıcığım, bayıldım. Eline sağlık. Mostar köprüsünün ününü çok duydum. Yazılarını da merakla bekleyeceğim. Çok güzel olmuş eline sağlık canım. Eşini de çizmen aklıma Hitchcock'u getirdi o da çoğu filminde birkaç saniye görünürmüş. İmzası gibi.
YanıtlaSilHitchcock filmlerinin müptelasıyımdır. Sinemanın dehasıdır Hitchcock. O bir kaç saniye görünecek diye pür dikkat izlemişimdir filmlerini. Valla benzetmenize de ne desem bilemedim. Hiç böyle düşünmemiştim. Bu benzetme beni hem mutlu etti hem de onur duydum. :)
SilTabloyu beğenmenize çok sevindim. Bu sözleri harika ötesi çizim yapan birinden okumak...Duygularımı ifade edecek cümle kuramayacak kadar mahcup oldum. Kıymetli yorumunuza sonsuz teşekkür ediyorum. İyi ki varsınız. :)
Aaa! Hitchcock seven ilk büyük ihtimalle tek arkadaşımsın Nazlıcığım. O kadar isterdim ki, seninle keşke aynı apartmanda otursak hiç entelektüel, sanatçı, Hitchcock seven komşum yok değil arkadaş. Neyse ki, sanal da olsa buradan birbirimizle tatlı tatlı konuşuyoruz. :) Ben de çok severim. Kuşlar, Arka Pencere, Yükseklik Korkusu, Kaybolan Kadın, Rebecca, Jamaika Hanı favorilerim.
SilEstağfurullah ben senin yanında amatör kalırım, çok harika resim yapıyorsun ve sergi açıp açmadığını sormuş muydum daha önce (unutkanlık var bende maalesef sorsam da unutuyorum her gün B12 de almaya başladım ama yine de unutuyorum)mutlaka sergi açmalısın. Sen de iyi ki varsın:)
Ahh ne güzel olurdu, aynı apartmanda hem komşu hem de arkadaş...Sanattan başlar filmlere varana kadar sohbet ederdik. Düşüncesi bile güzelmiş. İyi ki blog dünyası varmış. Yoksa nereden bilecektik varlığımızı. :)
SilArka Pencere deyince akan sular durur ben de. Kaç kere izledim, hatırlamıyorum. Hitchcock sinemanın gelmiş geçmiş en iyi yönetmenlerinden biridir bence. Filmlerinin hepsi efsane olmuştur. :)
Valla o unutkanlık bende de var. Sanırım beynimiz düşüncelerle dolu olduğundan bazı ufak tefek konuları atlayabiliyor. B12 vitamini ben de alsam iyi olacak galiba. :)
Karma sergilerin dışında iki kişisel sergi de açtım. Bu yıl bir sergim daha olacaktı, sağlık nedeniyle iptal ettim. Hayırlısı diyeyim artık. :)
Sağlıklı, huzur dolu günlerimiz olsun. :)
Üzüldüm, geçmiş olsun. Yine açarsın:)
SilAminnnn :)
Çok teşekkür ediyorum. :)
SilNazlı Hanım elinize sağlık, bravo.. köprünün üstünde arnavut kaldırımlı yolda yürümüş, üstünden bir delikanlı nehire atlarken heyecanla izlemiş, aşağıya inip, aynen çizdiğiniz yerden köprüye dakikalarca bakmış ve yılların yaşanmışlıklarını hissetmeye çalışmıştım.
YanıtlaSilÇizim, bir anda tüm gerçekliğiyle gözümün önünde canlanmasına neden oldu. Emeğinize sağlık. Çok etkilendim. <3
Sezer Hanım, değerli katkınıza sonsuz teşekkür ediyorum.
SilSizin yaşadıklarınızı çok iyi anlıyorum. Tek bir şey hariç...O da nehre atlayan olmamıştı biz oradayken. Atlayanı görmekle şanslıymışsınız. Şimdi düşündüm de tabloda nehre atlayan bir genç fena olmazmış. Hatta enfes olurdu. Verniklemeseydim, mutlaka eklerdim.
Uzun yıllar tarihe tanıklık etmiş köprünün tablosuna baktıkça o yaşanmışlıkları hâlâ derinden hissediyorum ben de Sezer Hanım.
Resmimin sizi etkilemiş olmasından onur duydum. O hissi verebilmişsem ne mutlu bana.
Sizin de gönlünüze sağlık olsun. :)
Bizim ülkeyi ziyaretimiz Ağustos ayındaydı. Gençler ordan atlayarak turistlerden bahşiş alıyorlardı. Aslında epey tehlikeli bir yerdi ama onlar artık nereye atlayacaklarını çok iyi biliyorlardı. :)
SilResim cidden duyguyu çok net aktarıyor. :)
Emin olmak için tarihe baktım şimdi, biz 27 haziranda gitmişiz. Tahminimce o tarihte su tam ısınmamış olduğundan gençler atlamamış olabilir. Ağustos ayında su daha da ısınmış oluyor tabii. :)
SilTuristlerden bahşiş alarak atlamaları ilginçmiş. Para kazanmanın yolu bu olsa gerek. Neyse ki nereye atlayacaklarını biliyorlarmış. :)
O hissi hissettirmiş olmamdan onur duydum Sezer Hanım.
Sevgi ve selamlarımı gönderiyorum size. :)
Ayyy Nazlı Hanım, o kadar bayıldım ki... Zaten sanata istidadı olan herkese hayranım da, ama o detaylar nedir ya muazzam ve muhteşem olmuş. :) Mesela bu tabloyu görsem galeride satın alırdım. O kadar çok hoşuma gitti ki. Mostar Köprüsü'nü de çok severim ama kompozisyon olarak resmin bütününe bittim. Çok kalpler....
YanıtlaSilSevgili dönüşürken hanımefendi değilim, yorumunuz spama düşmüş. Kontrol etmekte geç kaldığım için özürlerimi kabul edin lütfen.
SilTablomu yorumlayarak büyük değer kattınız. Size sonsuz teşekkür ediyorum. Beğenmeniz benim için onurdur.
Benden de size çok kalpler...
Mutlulukla kalın.:)
O kadar gerçekçi olmuş ki, çok başarılı.Emeğinize sağlık.
YanıtlaSilSizin de yüreğinize sağlık olsun. Beğenmeniz mutlu etti beni. Çok teşekkür ediyorum.
Silresim yaparken manzara daha kolay insan yapmak daha zor diye düşünürdüm :)
YanıtlaSilResimde yakın plan insan çalışmak zordur aslında. Anatominin her bir ayrıntısı önemlidir. Bu tablomdaki insan figürlerinin uzakta oluşu, fazla ayrıntıya girmeden çalıştığımdan hem kolay geldi hem de keyifle boyadım. Fakat şunu da belirteyim, eşim dışında kimseyi tanımıyorum bu tabloda. O yüzden de rahat çalıştım. Eşimin o karakteristik duruşunu yansıtmak çok önemliydi benim için. :)
SilDeğerli katkınıza çok teşekkür ediyorum. :)
son yazımdaki jane casey dizisini kaçırmaaa :)
YanıtlaSilBirazdan bakacağım son yazınıza sevgili deeptone. Teşekkür ediyorum haber için. :)
SilResim değil fotoğraf derdim buna ben. O kadar gerçekçi olmuş. Ne mutlu böyle bir yeteneğinizin olması :) Belki bunun üzerine yazılar yazmalısınız. Resme nasıl başladınız, sevdiğiniz ressamlar, resme ilgi duyanlara öneriler gibi :)
YanıtlaSilHoş sözlerinize çok teşekkür ediyorum.
SilResim aşkıyla kendi çapımda yağlı boya çalışmayı seviyorum. Dediğiniz gibi keşke yeteneğim olsaydı. Yine de değerli bakışınızla onur duydum.
Neden olmasın, resim ile ilgili kendimi anlatan bir yazı yazmak hiç aklıma gelmemişti. Olabilir tabii. :)
Fikir için de ayrıca teşekkür ediyorum. :)
4mm'lik farkı nasıl anladı ki Nazlı Hanım diye geçirirken içimden tabloyu büyütüp o şahane eseri görünce hak verdim. Milim milim işlenmiş gerçekten santim santim değil! Tebrikler ederim, büyük işçilik var...
YanıtlaSilKıymetli yorumunuza çok teşekkür ediyorum Recep Hilmi Bey.
SilKöprünün kusursuz olması, benim için çok önemliydi. Habire bir fotoğrafa bir tabloya bakmak yorucu olsa da neyse ki bulabildim hatamı. :)
Ne güzel bir tablo, teşekkürler Nazlı:)
YanıtlaSilRica ederim, asıl ben teşekkür ediyorum değerli katkınıza. :)
SilMerhabalar.
YanıtlaSilMostar Köprüsü'nün simgesi olan kardeşlik ve hoşgörüyü ele alarak din, dil, ırk gözetmeksizin saygı ve barış içinde yaşayabileceğimizi tabloya yansıtmakla kalmamış, ortaya çok harika bir yağlı boya tablo çıkartmışsınız. Fırçanıza, emeğinize ve gönlünüze sağlıklar dilerim.
Bu köprünün şanına yaraşır bir tablo olmuş. Çok beğendim. Bu tür yağlı boya tablolar beni çok etkiliyor. Nasıl bir şiir de satır aralarına inip oradaki derin manaları okuyabiliyorsak; yağlı boya tablolarında da fırça darbeleri ile kendini bulan manaları okuyabiliriz. Saatlerce izlesem asla bıkkınlık vermez. Tabloya baktıkça neler görüyorum neler...
Şimdilik okuyabildiğim kadarının kendimde kalmasını istiyorum. Bu köprüye ilk baktığımda ana tema olarak gerçekten evrensel bir kardeşlik ve hoşgörünün yansımalarını hissedebiliyorum.
Resim ve fotoğraflar da şiir gibidir. Öyle bir kez bakmakla okuyup bitiremezsin. Kitabın sayfası gibi resmin de sayfası sayı olarak bellidir. Ancak, içindeki anlatılanlar sonsuzdur. Hiç kimse öyle bir bakmakla, bir kez okumakla ne şiirin, ne de resmin sırrına eremez. Her bakışta, ya da her okuyuşta şiirin de resmin de farklı bir tarafını keşfedersin. Şiir de resim de sana sonsuz anlatımlar sunar, yeter ki sen iyi bir okuyucu olabilesin.
Bu güzel Mostar köprüsü yağlı boya çalışması paylaşımınız için tekrar teşekkür eder, emeğinize ve gönlünüze sağlıklar dilerim.
Selam ve saygılarımla.
Merhaba Recep Bey...
SilTabloyu beğenmenize büyük onur duydum. Size sonsuz teşekkür ediyorum.
Tüm sözlerinize katılıyorum. Dediğiniz gibi resme öyle bir kere bakmakla anlamlarını sezinlemek kolay değildir. Nasıl ki şiirdeki mısraların gizemini tek seferde okuduğumuzda keşfedemiyorsak resme üstünkörü bakmakla da derinlere inilmez. Mostar Köprüsü tablomu kendim boyamış olmama rağmen sanki bir başkası resmetmiş gibi koltuğuma oturur uzun uzadıya detaylara bakar dururum. Her bir detayı hangi hislerle boyamışım hepsi gözümün önünden geçer. Resmi ortaya çıkaran ister ki başka gözler baktığında o detayları, hisleri anlasın, görsün. Zaten anlayıp görmüşse değer vermiş demektir bence. Boyayan kişi için büyük gururdur bu.
Sizin sanata, şiire bakış açınız öyle yücedir ki, çok takdir ediyorum. Eksik olmayın. Sağ olun, var olun.
Kıymetli yorumunuzla değer kattığınız için ben de teşekkür ediyorum.
Sizin de gönlünüze sağlık olsun.
Sağlıcakla kalın, saygı ve selamlar...
Çok teşekkür ediyorum değerli katkınıza.
YanıtlaSilTek bir fotoğrafa bağımlı kalmak istemedim. Bütünlük sağlanmış olmasına memnun oldum.
Ah evet, eşim kendisini boyayacağımı bilmiyordu. Güzel bir sürpriz oldu ona. :)
Savaş kadar kötü bir şey yoktur. Savaşın olmadığı bir dünya diliyorum.
Bir fotoğraf makinesiyle çekilmişçesine canlı bir eser ortaya koymuşsunuz. Fırçanıza sağlık. Tek kelimeyle: "harika" olmuş, bayıldım...
YanıtlaSilÇok teşekkür ediyorum. Tabloyu beğenmenize büyük onur duydum. Sizin de gönlünüze sağlık olsun.
Sil