nazlitoac.blogspot.com

8 Ocak 2024 Pazartesi

Etiler Mahallesi-Basmane-Konak-İzmir

 Tarihe tanıklık etmiş Etiler Mahallesi-Basmane

Etiler deyince zengin, şatafatlı ve lüks restoranları olan İstanbul'daki semt aklınıza geliyor değil mi...

Oysa İzmir'deki aynı adı taşıyan mahalle hiç de öyle değil. İtiraf etmeliyim ki 2020 yılının ocak ayına kadar kent merkezinde, tarihi Basmane Garı'nın hemen yanı başındaki bu mahalleden hiç haberim yoktu. Halbuki Gaziler ve Anafartalar caddelerinden o kadar çok geçtim ki ne kimseden duydum ne de okudum bu mahalle hakkında. Taa ki İzmir Basın Müzesi'ne gitmek istememe kadar. Fotoğraflarda gördüğünüz üzere unutulmaya yüz tutmuş mahalle içinde yer alıyor müze. 

Bu kareleri çektiğim tarihten sonra, acaba yeni haberler var mıdır mahalleyle ilgili diye internette bazen araştırma yaparım. Olur ya, neredeyse dört yıl geçti aradan, belki restorasyon çalışmalarına başlanmıştır diye. Maalesef rastlayamadım. 

Etiler Mahallesi-Basmane-Konak 

Sırtını, tee karşıdaki Kadifekale'ye dayamış kadim mahalleye gelmeyi düşünürseniz Basmane Garı'nın karşısına düşen Anafartalar Caddesi'ne girip soldan ilk sokağa sapacaksınız. Minaresi görülen Çorakkapı Camisi'nin arkasında yer alıyor mahalle. Caminin yanından yürüdüğünüzde, akılsız başımın fotoğraf çekmeyi unuttuğu hâlâ işlevlerini sürdüren 1869 tarihli Basmane Hamamı ve 1896 tarihli Basmane Fırını çıkacaktır karşınıza. 

Şimdii buraya yani İzmir'in kalbi olan Konak ilçesinin Basmane semtine geldiniz diyelim. Mahallenin sokağına adım attığınız an ben nereye geldim dersiniz. Zira ben dedim. Bilmemenin şokunu da eklemeliyim tabii. Hadi turisti geçtim de yurdum insanıda mı bilmez burayı...Turistiyle yerlisiyle insan kaynayan bir yanda gözde Kemeraltı, bir yanda tarihi barındıran içler acısı, silinmeye yüz tutmuş mahalle...Biliyor musunuz, arasında sadece sınır çizmiş bir cadde var. O da, İzmir'in bilinen en eski caddesi, Anafartalar Caddesi...

Etiler Mahallesi-Basmane-Konak

İlk adı Çorakkapı Mahallesi olan mahalle, bir zamanlar Yahudi ve Türkler'in birarada yaşadığı cumbalı evleriyle İzmir'in en güzide yerlerinden biriymiş. 

Sokakları dolaşırken yaşlı iki sakin dışında ne kimseyle ne de bir kedi-köpekle karşılaşmamak ilginç gelmişti bana. Hatta öyle ki, o iki sakin bi'vardı, bi'an da yok oldular. Hangi eve girdiler, inanın hiç anlamadım.
Sanki evler gibi sakinleri de yorgun, kapanmışlar kendi hallerine. 

Şunu da belirtmek istiyorum, öyle sessiz ki sokaklar gecenin karanlığında tek başıma yürüyemezdim sanırım. Üstelik sokakları labirent gibiydi. Zira gündüz vakti yeğenim ile gitmiş olmama rağmen belli etmesem de hani birazcık tedirgin oldum.

1950'li yıllara kadar farklı kültür ve din mensubu kişilerin bir arada yaşadığı köklü geçmişe sahip bir mahalleymiş fakat o yıllardan sonra sakinlerin göç etmesiyle kaderine terk edilmiş. 

2022 sayımına göre mahallede toplam nüfus 1472 imiş. Önceki yıllara da baktım, geçen her yıl nüfusu azalmaya devam etmiş. 

Etiler Mahallesi-Kortejo Evleri

İspanya'da yaşayan Yahudiler, dini inançlarından dolayı baskı görünce 15. yüzyılın sonlarında ülkeyi terkediyorlar. Bir çoğu Osmanlı topraklarına sığınıyor, önce Selanik ve İstanbul'a, ardından İzmir'e yerleşiyorlar. İspanya'dan göç edip başka ülkelere giden Yahudiler'e Seferad ( İbranice İspanya demekmiş ) denilmeye başlanıyor. 

İzmir'e gelen Yahudiler; Basmane, Agora, İkiçeşmelik ve Tilkilik bölgelerinde zengini yoksulu dayanışmayla kurdukları kortejo dedikleri Yahudhaneler'de ikamet ediyorlar.

Kendine özgü mimari anlayışla inşa ettikleri avlu anlamına gelen kortejolar deprem, yangın, sel felaketleri geçirmesine rağmen hâlâ ayakta kalabilmiş. 

Kortejolar, genellikle iki katlı, her katın ayrı tek giriş kapısı olan, alt ve üst katta birer odadan oluşmuş. Avluya bakan tarafında mutfak ve tuvaletler ortak kullanılıyormuş.

1948'de İsrail'in kurulmasından sonra Yahudiler İzmir'i terk edince kortejolar Anadolu'dan gelen yoksul halkın meskeni olmuş. 

Kumrulu Mescit-Etiler Mahallesi 

Kapısındaki yazıyı görmesem sokağın köşesinde beni de gör diyen İzmir'in en eski mescidlerinden birinin yanından öylesine geçip gidecektim neredeyse. 1757 yılında Hatice Sultan tarafından yaptırıldığında adı, Abdurrahman Mescidi imiş. Sonraki yıllarda çatısında yuva yapan kumrulardan dolayı adı Kumrulu Mescid olarak değiştirilmiş. Zarif giriş kapısı ve duvarın bakımsız hali için ne desem, boş. 18. yüzyıldan kalma o dönemin en özgün mimarilerden biri olan mescidin kapısı sürekli kilitli olduğunu öğrenmiştim sonraları. Hırsızlardan korumak içinmiş...


Etiler Mahallesi-Kortejo Evleri

Belediye tarafından mahalledeki bazı metruk evlerin önüne " tehlikeli, yıkılabilir " levhaları konmuş. Aslına uygun restore etmek çok mu zor, anlayamıyorum. Bir makalede okumuştum burayla ilgili. Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu'nun kararıyla mahalle evlerine çivi bile çakmak yasakmış. Neyi bekliyorsunuz, e o zaman siz çakın çiviyi demezler mi, derler tabii.


Çorakkapı Camii-Etiler Mahallesi 

Basmane Garı'nın tam karşısında yer alan caminin yapım tarihi 1747 olduğu  sanılıyormuş. Fakat camide bulunan en eski kabrin kitabesinde ise şöyle bir yazı, yapım tarihi açısından ışık tuttuğunu söylemek isterim. 

Tarih dedi
Hatif-i gaybi eyleyüb 
Nida-Ayşe-ruhu şad
Ola-eyle gel dua
El-fatiha
1118 ( 1706/7 )

Zarif bir mimariye sahip camiyi hayırsever biri olan Bostanizade Mehmed Efendi tarafından yaptırılmış. İnşa edildiğinde etrafında mezarlık ve medrese varmış. Türk mahallelerinin de en ucundaymış. 

Etiler Mahallesi-Basmane Garı-Konak-İzmir

Ayrılıklara, kavuşmalara, umut kapısı arayan Anadolu'dan gelenlere, sevgililerin randevulaşmasına uzun yıllar tanıklık etmiş tarihi binadır, Basmane Garı.

Anadolu'daki Alsancak Garı'ndan sonra en eski ikinci gardır aynı zamanda. 

Temmuz 1855'te Robert Wilkin adlı İngiliz uyruklu İzmirli bir tüccar, dört ortağıyla birlikte Osmanlı hükümetinden demiryolunun yapımı için imtiyaz istiyor. Wilkin ve ortakları Eylül 1856'da elde ettikleri imtiyazı hemen İngiltere'de bir gruba satıyorlar. Ve bu grup Mayıs 1857'de İzmir-Aydın Osmanlı Demiryolu adıyla bir şirket kuruyor. Ardından Eylül 1859'da başlanan demiryolu yapım çalışmaları mali ve teknik güçlükler, müteahhitin ve taşeronların yolsuzlukları, yörede çıkan kolera salgını nedeniyle işlerin durma noktasına gelmesine rağmen İzmir'i Aydın'a bağlayan 133 km.lik demiryolu 7 Haziran 1866'da bitirilerek ulaşıma açılıyor.

Hem Avrupa'dan İzmir Limanı'na gelen tacirlerin Anadolu'ya ticareti hem de topraklarımızda üretilen ham maddelerin dış ülkelere naklini kolaylaştırmak adına yapılan demiryolunun başlangıç noktası olan Basmane Garı'nın inşası ise 25 Ekim 1866'da tamamlanıp hizmete açılıyor. 

Günümüz yapılara inat görkemiyle ayakta kalan ender eserlerimizden biri olan gar, kesme taştan, dikdörtgen planlı klasist tarzdaki binanın üzeri kırma çatı ile örtülmüş. 1922'deki İzmir yangınında büyük hasar görmüş ve 5 yıl sonra onarılmış. 

Efendim; burada benim de uzun yıllar yanılgıya düştüğüm önemli bir notumu eklemek istiyorum. Basmane Gar'ı binasının inşası, bir çok internet sitesinde yazdığı gibi Fransız şirketi değil, İngilizler tarafından yapılmıştır. Ayrıca Fransa'daki Lyon Gar binasının bir ikizi de değildir. 

İzmir-üçüncü bölümde görüşmek üzere, sevgi ve doğayla kalın. ☺️


34 yorum:

  1. Böyle gizli kalmış yerleri okumak hoşuma gidiyor. Etiler deyince aklımıza hep İstanbul'un lüks semti aklımıza geliyor evet ama burası benim için artık daha değerli. Tarihimizi, ecdadımızın bıraktıklarını araştırmak lâzım...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Gizli kalmış yerleri okumak ve keşfetmek benim de hoşuma gidiyor. Hele tarihi bir yerse çok daha değerlidir benim için de. İstanbul'daki Etiler'i ülkemizde bilmeyen epey azdır sanırım. Görsel ve yazılı basın bilinmeyen tarihi yerlerimizi gözardı etmese, dikkatleri çekse bilinirliliği halk arasında artacaktır kanaatindeyim.
      Değerli katkınıza çok teşekkür ediyorum Recep Hilmi Bey.

      Sil
    2. İlham perileriniz gezmelere çıktı herhalde. Yeni yazılarınızı bekliyoruz Nazlı Hanım. :)

      Sil
    3. İlham perilerim geliyor gelmesine de pek zaman bulamıyorum yazmaya Recep Hilmi Bey. :)
      Birazdan yeni yayınımı paylaşacağım.
      İlginize çok teşekkür ediyorum. :)

      Sil
  2. Yazınız sayesinde hiç bilmediğim yerleri öğrendim😊 İzmir'e gittiğim yılarda gezdiğim ve bildiğim yerler belli, Karşıyaka, Bostanlı, Bahçelievler, Alsancak, Kemeraltı gibi. Basmane'yi isim olarak biliyorum ama gitmedim ve Etiler'i hiç duymamıştım, şaşırdım. Fotoğraflara bakınca o evlerin içindeki yaşanmışlıkları düşündüm bir an😊
    Keyifle okudum yazınızı, emeğinize sağlık, sayenizde bir şey daha öğrenmiş oldum😊

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Estağfurullah, ne demek, ben de sizden çok şey öğreniyorum.
      Doğma büyüme İzmirli olarak mahalleyi bilmeme konusunda ayıpladım kendimi. Hani merkezde değil de uzak bir yerde olsa, yanından geçmedim, duymadım, bilmiyorum diyeceğim. İşte, burnumun dibinde olması, caddelerinden geçişim hayıflandırdı beni. Sizin mahalleyi bilmemeniz, olağan. Tatillerde geliyor oluşunuzdan dolayı her tarafı gezmeniz mümkün olmuyor tabii. Sağlık olsun diyelim artık.
      Bir daha Kemeraltı'na gelmeyi düşünürseniz Basmane tarafından geze geze gidebilirsiniz. O bölge de çok gezip görülecek yerler var. :)
      Kıymetli yorumunuza çok teşekkür ediyorum sevgili Balkabağı Perisi. Sizin de gönlünüze sağlık olsun. :)

      Sil
  3. İzmir'in en çok bulunduğum ve bayıldığım semti diyebilirim. Bizim asker arkadaşı buluşmalarımız Bodrum'da olurdu ve başka başka şehirlerden gelen arkadaşlar önce Basmane'deki, aynı zamanda benim meslektaşım olan bir arkadaşta buluşurduk. Çok anım vardır coğrafyaya dönük. Ne iyi ettiniz de yazdınız, teşekkürler.:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Değerli katkınıza ben de teşekkür ediyorum Sayın Buraneros.
      Siz de ne iyi etmişsiniz oraya gitmekle. Basmane'nin kendine has bir çekiciği vardır. Hem merkezi hem de gar ve fuarın oluşu çekiciliğini arttırıyor. Keza şehir dışından gelen ziyaretçilerin kalacağı her keseye uygun otelleri de mevcut tabii. O coğrafyaya ait anılarınızı hatırlattıysam ne mutlu bana. :)

      Sil
  4. Çok güzel bir mahalleymiş gerçekten de. Restore edilse ne harika olur oralar. Emeğinize sağlık, hiç bilmediğimiz bir yeri öğrendik sayenizde 🌺🙏

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Şehrin merkezinde olduğundan restore edildiğinde değerleri çok fazla artacaktır diye düşünüyorum. Umarım yetkililer evlerin çığlıklarını duyar da kurtulurlar yıkılmaktan.
      Sizin de gönlünüze sağlık olsun. Çok teşekkür ediyorum.🌺

      Sil
  5. Bilgilendirme için sağolun emeğinize sağlık Nazlı Hanım. İzmir'i hiç bilmiyorum, eski yapılar çok daha güzel ama sahip çıkılmıyor malesef.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Rica ederim, ne demek Duygu Hanım, sizin de gönlünüze sağlık...
      Eski yapılar, tarihi ve mimari özellikleri bakımından hem güzel hem de şimdikiler gibi estetikten yoksun değiller. Paha biçilmez değerlerimize sahip çıkmayı bilmiyoruz, sizin de dediğiniz gibi.
      Umarım İzmir'i görme şansı bulursunuz.
      Çok teşekkür ediyorum kıymetli katkınıza.

      Sil
  6. Etiler denince benim de aklıma hemen İstanbul, Etiler geliyor:)) sosyetiklerin semti:) Fotoğrafa zoom yapıp baktım gerçekten yıkıldı yıkılacak gibi duruyor, belediye uyarmakta haksız değilmiş; ama belli ki güzel de bir mimariye sahipmiş ben de senin gibi niye aslına sadık restore etmiyorlar ki diye düşündüm.
    Kortejonun ne olduğunu da bilmiyordum demek İspanya'dan göç eden Yahudilerin oturdukları yerlermiş. Basmane garını çok sevdim nedendir bilmem tren garlarını severim, çocukken ve gençliğimde çok trenle seyahat ettiğimdendir belki de. Yapılırken yine yolsuzluk yapılmasına ne desem bilemedim insanoğlu hiç değişmiyor:(
    O kadar ilgiyle okudum ki, az kalsın ocakta yemeğim yanıyordu:))))ama yetiştim. Üçüncü bölümü de merakla bekliyorum. İzmir'e şöyle gitsem de buraları görsem dedim inşallah bir gün...
    Çok teşekkürler bu güzel paylaşım için Nazlıcım. Sevgilerimle.:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yemeğin yanmamış olmasına çok sevindim. Yazık olacaktı onca emeğe, masrafa. Neyse ki kurtulmuş yemek. :)
      Valla ben de bir bilsem, niye restore etmiyorlar ki. Gerçi aklıma delice fikirler gelmiyor da değil hani. Merkezi yer, çok değerli oralar. Umarım yıkıp koca koca binalar dikmezler. Bakalım zaman gösterecek.
      Trenle seyahat başka hisler uyandırıyor insanda. Ben de çok severim trenle yolculuğu. :)
      Tarih boyunca yolsuzluk hep olmuş. Aç gözlü ve çıkarcı insanlar oldukça da devam eder. Dediğiniz gibi hiç değişmiyor. Demiryolu yapımını araştırırken başka sorunlar da çıkmıştı karşıma. Mesela, İngiliz şirket, demiryolu yapımını daha bitirmeden Osmanlı hükümetinden hem yıllık kâr garantisini 72 binden 112 bin sterline çıkarıyor hem de malları gümrüksüz ithal edip demiryolu hattın çevresindeki madenleri işletebilme ve çevredeki toprakları hibe olarak alıyor. Osmanlı hükümetinin zayıflığından yararlanmak istemişler resmen.
      Çok şükür ki, Atatürk ve silah arkadaşları topraklarımızın parçalanmasını önlemiş. Atatürk olmasaydı halimiz duman olmuştu.
      İnşallah, kısmet olur İzmir'i görmek. Olmuyorsa da canımız sağ olsun. :)
      Rica ederim, ne demek, asıl ben teşekkür ediyorum. :)
      Sevgi ve selamlarımı gönderiyorum. :)

      Sil
    2. Teşekkürler :)))yetiştim yetiştim:))) Ya, inşallah aklına gelen değildir:( İzmir CHP'li başkanı AKPliler gibi rant, paragöz değildir CHPliler zaten onlarla aramızdaki en büyük fark da bu.
      Olmuş bir şey, kulağımla duydum yıllar önce bloğumda yazacaktım ama yaşanmış bir şey olduğundan yeğenim
      "Teyze, yazma iş bulamam, benim söylediğimi anlarlar" demişti.
      ama şimdi yıllar geçti, artık bir şey yapamazlar:) hatırlayamazlar da; şimdi bizim buralara yakın yani Ankara'ya yakın Gordion'du galiba çocuk kendi gibi arkadaşlarıyla oraya gezmeye gitmiş, senin gibi meraklılar onlar da, oranın belediye başkanıydı yanlış hatırlamıyorsam bunlarla biraz sohbet etmiş, (onlardan başka fazla gezen, ilgilenen yokmuş galiba o yüzden) demiş ki,
      "Yav, buralar koskoca arazi boşa gidiyor, kâr eden yok, para getirmiyor" ( Sanırım üç, beş tabak, çanak ne ki, pöh!" diyenlerden!
      Çocuklar şoke olmuşlar ama belli etmemişler!!!! Ben de bloğuma yazacaktım "Yazma teyze" dediği olay bu işte ama bir CHP'liden beklemem yani AKPLi deyince paraya taparlar ....yine de CHPye AKPden geçenler oluyor, can çıkar, huy çıkmaz, yani her partide illa ki paragöz oluyor.

      İşte Osmanlı böyle böyle çökmüş zaten. Daha Atatürk dünyada yok...anasının karnından doğmamış Muharrem Kararnamesi filan var, her şeyimiz borç, harç, ekonomik olarak iflas etmiş bir imparatorluk. (Adı imparatorluk aslında hasta adam dedikleri kadar var) Buna rağmen dinciler, AKPLiler ATatürk Osmanlı'yı yıktı diye iftira atar utanmadan. La, ATatürk daha anasının karnından doğmadan Osmanlı bitmiş, tükenmişti, ekonomisi tükenen hangi ülke çökmez? Evet işte senin de dediğin gibi Atatürk olmasaydı bitmiş tükenmiştik.
      İnşallah canım, bakalım....kısmet:)evet olmazsa da canımız sağ olsun:) çocukken gördüğümle kalırım:)
      Benden de sevgiler, selamlar:)

      Sil
    3. Yanlış bilmiyorsam, belediye sınırları içerisinde olsa bile Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu izin vermedikçe belediye bir şey yapamıyor. Tarihi geçmişi ele aldığımızda yapılar daha ne kadar dayanacak ayakta kalmaya, o da meçhul. Adı üstünde koruma kurulu ama korumak için el atılmıyor. Aslında belediyeye bırakılsa bu gibi tarihi yerler, hemen restore edip turizme kazandırılabilir. Resmen açık hava müzesine dönüşür o zaman. :)
      Bence yeğeninizi dinlemekle iyi yapmışsınız. Aksi durumda kendinizi strese koyardınız. Yeğeninizin dediği örnek gibisi almış başını gidiyor ne yazık ki. Eskiden de vardı çıkarcılık, ama bu kadar çok yoktu.
      Dünya umutla dolu. Umut ediyorum ki halk doğru yolu bulsun. Umuttan başka tutunacak dal kalmadı çünkü. :)
      Kıymetli yorumunuza çok teşekkür ediyorum. Sağlıcakla kalın. :)

      Sil
  7. Tarihi içinde barındıran bir yermiş:)Çok güzel anlatmışsınız ve fotoğraflar da harika:) Teşekkürler:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Gerçekten de o bölgenin muazzam bir geçmişi var. Konum itibariyle de gözde bir yer olmuş tarihi boyunca.:)
      Rica ederim, ne demek, ben de teşekkür ediyorum size. :)

      Sil
  8. Bir İstanbullu olarak mesela Basmane yi ne çok duymuşum diye düşündüm. :D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Fuar ve gar, sanırım Basmane ismini öne çıkarıyor. :)
      Teşekkür ediyorum değerli katkınıza. :)

      Sil
  9. Tunç Soyer niye el atmamış buraya hayret. Belki de bakanlığa bildirdi dikkate almadılar. Kim bilir.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bölgedeki yapılar, Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu'nun denetimi altında diye biliyorum. Kurul da Kültür ve Turizm Bakanlığına bağlı...İzmir Belediyesi el atamıyor bu durumda. İzmir'in en merkezi ve tarihi değeri paha biçilemez bir bölge burası. Aslında bu yayını paylaşmamın sebeplerinden biri de mahalledeki evlerin durumuna az da olsa ses olmaktı.
      Neler oluyor, niye kimse bir şey yapmıyor, niye çivi çakılmıyor...Dediğiniz gibi, kim bilir...

      Sil
  10. Merhabalar Nazlı Toaç.
    "Etiler Mahallesi-Basmane-Konak-İzmir" başlıklı İzmir'i anlatan ve tanıtan yazınızı büyük bir keyifle ve zevk alarak okudum. Kaleminize, emeğinize ve gönlünüze sağlıklar dilerim.

    İzmir'i ağız tadıyla gezip tanıyamadım maalesef. Bundan sonra bir fırsat daha bulur da İzmir'i tanımaya devam eder miyiz bilemiyorum.

    Bu yazıda benim en çok ilgimi çeken yapı, Etiler Mahallesi-Kortejo Evleridir. Bu evlerin İspanya'dan kaçıp İzmir'e yerleşen Yahudilere ait olduğunu belirtmişsiniz. Bu tür evlere bayılıyorum. Bayraklı tarafında tanıdıkların evleri vardı. Ziyaret için gittiğim de aynı sizin yazınızda paylaştığınız Kortejo evlerine benziyordu.

    İzmir her şeyiyle bir başka güzel. İzmir'i gerçekten çok sevdim. İkinci kez ev sattığım da İzmir'den ev alabilir miyim diye epey araştırma yaptım ama, nasip değilmiş olmadı maalesef.

    Siz İzmir'i anlatmaya devam edin. Ben büyük bir keyifle ve zevk alarak okuyacağım ve takip edeceğim. Kaleminize, emeğinize sağlık.
    Selam ve saygılarımla.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhaba Recep Bey...
      Bayraklı'ya gençken birkaç kere gitmişliğim var fakat sokaklarını adım adım gezme fırsatım olmadı. İzmir'in bazı semtlerinde kortejolara benzer evlerin hâlâ varlığını sürdürüyor bildiğim kadarıyla. Göğe yükselmiş binalar olacağına bu kortejo evlerine benzerleri olsun daha iyi. Bu evlerde yaşam, samimi geliyor bana.

      İnsanın ömrünü geçirdiği şehirden başka diyarlara taşınması hiç kolay değil. Şehir değiştirmeyi istesek de, ne yaparsak yapalım, kısmette olmayınca, olmuyor maalesef. Sağlık olsun da, gerisi önemli değil. İzmir'de yaşayamıyorsak, ziyaret etmekle yetineceğiz artık. Umarım o fırsatı elde etme şansınız olur.

      Keyifle okumuş olmanıza çok memnun oldum. Sizlerden bu sözleri okudukça ben de büyük hevesle yayınlarımı hazırlayıp paylaşıyorum. Eksik olmayın.
      Kıymetli katkınıza çok teşekkür ediyorum Recep Bey. Sizin de yüreğinize sağlık olsun.
      Saygı ve selamlarımı gönderiyorum size.

      Sil
  11. Ne güzel yerler...İzmir'de Basmane'yi duymuştum da Etiler İstanbul'a özgü bir semt sanıyordum. Sayenizde bilgilendim Nazlı Hanım:)
    Tarih kokan yapıları sakin sokakları görmek, okumak Pazar sabahımı şenlendirdi, teşekkür ederim :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İstanbul'daki Etiler'i gerçekten de bilmeyen yoktur sanırım. İzmir'dekiyle o kadar çok zıt ki...:)
      Rica ederim, ne demek sevgili Sevil Hanım, ben de teşekkür ediyorum değerli katkınıza.
      Pazar sabahınızın şenlenmesine ayrıca memnun oldum. Her anınız şenlik içinde olsun. :)

      Sil
  12. dedemler izmirde bu dediğin yere yakın olan agora ikiçeşmelik bölgesinde bir kortejoda yaşamışlar birkaç yıl, ikinci dünya savaşı dönemi sanırım :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Tarihi kortejo evinde yaşamak ayrı bir deneyim olmuştur dedenlere sevgili deeptone. O evlerde yaşamışların kim bilir ne çok hatıraları vardır...:)

      Sil
  13. I learned so much from your post. Thank you!

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. You're welcome dear Nasreen...Thank you very much.

      Sil
  14. İzmir'e çok fazla seyahat ediyorum. Keyifle okudum, emeklerinize sağlık. Sevgiyle ve bol geziyle geçsin her gününüz :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kıymetli katkınıza çok teşekkür ediyorum Hamiyet Hanım. Sizin de her gününüz sevgiyle, mutlulukla, bol geziyle geçsin. :)

      Sil
  15. Merhaba, Etiler Mahallesi, İspanyol Yahudiler konusu çok ilginç geldi bana. Basın Müzesi gezisi olmasa biz de öğrenemeyecektik mahallenin geçmişini.
    Geçtiğimiz yıllarda sevgili Momentos'un trenlerle ilgili bir yayınını dinlemiş trenlerle ilgili araştırmam beni İzmir'e götürmüştü. İnternette çok farklı bilgiler dolaşıyor bu ikilemi o dönemde de okuduğumu hatırlıyorum. Güzel bir gezi oldu, teşekkür ediyorum. 🙏💕

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhabalar...
      Basın Müzesi'ne iyi ki gitmişim diyorum hep. Yoksa mahalleden hiç haberim olmayacaktı. Hem de caddelerinden o kadar çok geçmeme rağmen...Basın Müzesi'ni Etiler Mahallesi'nde tarihi kilisenin bahçesindeki müştemilatta açan belediyeyi de tebrik ediyorum ayrıca. En azından mahallenin bilinirliliği artmış oluyor böylece.
      Evet, size katılıyorum, internette çıkan her bilgi doğru olmayabiliyor. Farklı bilgiler olunca da inanın şaşırıp kalıyorum. Bazen beynim öyle doluyor ki pes ediyorum. Bırakıyorum araştırmayı. Sonra sakin zamanda doğruyu bulana dek inatla bilgiye ulaşmaya çalışıyorum. :)
      Rica ederim, asıl ben teşekkür ediyorum kıymetli yorumunuza.
      Sağlıcakla kalın. 🌺

      Sil