nazlitoac.blogspot.com

9 Şubat 2024 Cuma

İzmir Basın Müzesi-Etiler Mahallesi-Basmane

Kimi; haftalık, kimi; günlük gazetesini alır, kimi; dijital zamana uyup gündemi öyle takip eder. Her ne kadar dijital çağda olsak da eski ya da yeni basılmış gazete, bir şekilde hanelerimize girmeye devam edecektir. 

Dünyanın ilk gazetesinin ne zaman çıktığını merak edenleriniz olmuştur mutlaka. Basın Müzesi'ne geçmeden önce kısaca bahsetmek istiyorum. 

Yaklaşık tee 3.400 yıl önce Nil Nehri kıyılarında bulunan bir tablet, dünyanın ilk gazetesi olarak nitelendirilmiş. Mısırlılar, bu tabletlere önemli olayları yazmışlar ve elden ele dolaşmış. 

Günümüzde ise gazetecilik, Avrupa'da 17. yüzyılın başlarında belirli bir gelişme sürecinin sonunda ortaya çıkmış. İlk gazetenin 1609'da Almanya'da Wolfenbüttel kentinde piyasaya sürülen " Avis Relation Oder Zeitung " olduğu, bu gazeteden sonra da 1619'da Hollanda'nın Anvers kentinde Abraham Verhoeven tarafından " Nieuwe Tijdingen " adlı bir gazete çıkmaya başlamış. 

Efendim; bir önceki paylaştığım Etiler Mahallesi-Basmane yayınımda, Basın Müzesi'ne değindiğimi hatırlayanız olacaktır. İşte, o mahalle de yer alıyor müze. Yok, ben uzun uzadıya dolaşmayayım, hem tekin de değilmiş sokakları, müzeyi görüp döneyim derseniz, Anafartalar Caddesi'nden değil de Gaziler Caddesi'nden en kestirme sokağından müzeye gidebilirsiniz.

İzmir Basın Müzesi-Etiler Mahallesi

İzmir Gazeteciler Cemiyeti öncülüğünde, Etiler Mahallesi-Basmane'de yer alan Aziz Vukolos Kilisesi'nin avlusundaki müştemilatında, 2012 yılında kurulmuş müze. 

İzmir ve Ege başta olmak üzere Türk basın tarihini geçmişten günümüze geçirdiği evreleri sayfa sayfa anlatan müze, ülkemizde 1988'de ilk kurulan İstanbul'daki Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Basın Müzesi'nin ardından ikinci olarak açılmış. 

Küçük, şirin bir yapıya sahip müştemilatın 4 odası müzeye çevrilmiş. Yapının dışarıdan girişi bulunan alt katında ise pikaj ve matbaa odalarından karanlık odasına kadar basın ile ilgili ne varsa sergileniyormuş. O gün yeğenimle gittiğimizde alt katın girişi kapalıydı. Tadilat varmış, göremeden döndük. En çok merak ettiklerimden biri de 1870 yılından kalma ve hâlâ çalışır durumdaki tipo baskı makinesini görmekti. Neyse, sağlık olsun diyeyim artık. İzmir'e gittiğimde zaman bulursam daha detaylı gezmek için yine uğramayı düşünüyorum mahalleye. Ya abimle ya da erkek kardeşimle beraber tabii...Mahalleyle ilgili sonradan okuduğum olumsuz yorumlara bakıyorum da vay canına, bilmeden gitmek ne şansmış diyorum hep. Siz, siz olun, kulağınızda küpe olsun, topluca gitmekte fayda var yine de.

İzmir Basın Müzesi 

Yapıya girdiğinizde koridor boyunca tavanda sıralanmış daktilolar karşılayacaktır sizi. Çocukken komşumuzun kızı abla, daktilo kursuna giderdi. Alıştırma yapmak için aldığı daktiloyu az kullanmadım ben de. Tık tık bastıkça çıkan sesi hiç unutmam. " r " harfi sırayı bozar, habire cümlenin üstünde olurdu. Önce iki parmak, sonra dört parmak...Çocuk aklı, merak işte, gel gelelim on parmak bir türlü öğrenemedim. Sonra bilgisayar icat oldu, unutuldu daktilolar.

İzmir Basın Müzesi 

Öldürülen Gazeteciler Odası...Bu odada, katledilen gazeteciler Uğur Mumcu, Çetin Emeç, Abdi İpekçi, Ahmet Taner Kışlalı, Ümit Kaftancıoğlu ve Metin Göktepe'nin basın kartlarından fotoğraf makinelerine, bilgisayarlarından kalemlerine, öldürüldüklerinde üzerilerinde bulunan giyimlerine kadar aileleri tarafından bağışlanan kişisel eşyaları sergileniyor.

İzmir Basın Müzesi 

Son 100 yıl içinde halkı aydınlatmak adına görevini yaparken katledilen gazetecilerin listesi...

İzmir Basın Müzesi 

Turan Dursun, Ümit Kaftancıoğlu, Abdi İpekçi ve Metin Göktepe'nin kişisel eşyaları...

İzmir Basın Müzesi 

Çetin Emeç'in kişisel eşyaları...

İzmir Basın Müzesi 

Hasan Tahsin Odası...Odaya adımınızı attığınız an üç duvarı kapsayan dünyada ve ülkemizde yayımlanmış ilk gazetelerin örnekleri çıkacaktır karşınıza. Fotoğrafta gördüğünüz 1609'da Almanya'da piyasaya sürülmüş Avrupa'nın ilk gazetesi " Avis Relation Oder Zeitung " gibi tarihi gazetenin yanısıra kameralardan farklı medya aletlerine kadar bir çok eseri hayranlıkla izleyeceksinizdir.

İzmir Basın Müzesi 

Atilla İlhan Odası...Çalışır durumdaki kamera ve monitörle kurgulanmış odada, Atilla İlhan'ın katıldığı televizyon programından bir yayını da sunuluyor. Ayrıca odada bulunan 1960-1970 yılları arasında Demokrat İzmir Gazetesi'nde yazı işleri müdürlüğü yaptığı sırada kullandığı masa takımının müzeye bağışlanmasını takdire şayan buldum. Odaya çok yakışmış. 


İzmir Basın Müzesi 

Atilla İlhan Odası...Kurguyu incelerken ekranda canlı olarak kendimizi görünce şaşkınlık geçirdik yeğenimle. Madem ekrandayız, ben de çekeyim böyle bir fotoğraf dedim. 

Bu odanın karşısında ise uzun süre İzmir Gazeteciler Cemiyeti başkanlığı yapan İsmail Sivri Odası bulunuyor. O odadayken eserleri incelemekten ve yazıları okumaktan fotoğraf çekmeyi unuttum. O oda içerisinde de İzmir Gazeteciler Cemiyeti eski başkanlarına ait eşyalarından duvarlar boyunca gazete ve dergilerin eski nüsha örneklerine, radyo ve daktilolara varana kadar eserler sergileniyor.

Aziz Vukolos ( Ayavukla ) Kilisesi-Etiler Mahallesi-Basmane 

Kilise, Rum Ortodoks inancındaki Ermeniler tarafından 1886-1887 yıllarında, taş ve tuğla kullanılarak, Smyrna'nın ilk piskoposlarından St. Boukolos adına inşa edilmiş.

1922'de meydana gelen büyük İzmir yangınında hasar görmeyen tek kiliseymiş. Rumlar'ın ayrılmasıyla uzun zaman boş kalmış. Sonraki yıllarda; depo, arkeoloji müzesi ve opera çalışma salonu olarak kullanılmış.
O gün kilise kapalıydı. Ne yazık ki içeri giremedik.

2009-2015 yılları arasında Türkiye Gazeteciler Federasyonu'nda başkanlık yapan Atila Sertel, dönemin Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu'ndan basın müzesi için bir yer talep ediyor. Uzun düşünmeler sonunda hem bölgeye hareketlilik hem de tarihi bir yer olmasına karar veriliyor. Önce kilisenin restorasyonu tamamlanıyor. Ardından müştemilatın müzeye çevrilmesi hem belediye hem de İzmir Gazeteciler Cemiyeti ve Ege Üniversitesi'nin katkılarıyla sağlanıyor. 

" Unutma, unutturma " sloganıyla açılan müzeye gitmeye karar verirseniz pazartesi hariç haftanın diğer günleri 9:00-17:00 saatleri arasında ücretsiz ziyaret edebilirsiniz. 11:00 gibi gittiğimizde bizden başka ziyaretçi yoktu. Görevliler gayet ilgili ve güleryüzlüydü. Hatta şöyle diyeyim, ziyaretimizden çok memnun oldular.
 Efendim; o taraflara yolunuz düşerse özellikle basın tarihi bakımından gelecek nesle bırakılacak en nadide müzelerden biri olan bu basın müzesine mutlaka ziyarette bulunmanızı tavsiye ediyorum. 






43 yorum:

  1. Ekranda kendinizi görüp fotoğraf çekmeniz çok hoş olmuş :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Gerçekten de bize hoş sürpriz oldu. Özçekim yapmayı bilemediğim için en azından bu fotoğraf kanıt yerine geçer sanırım. Ben de oradaydım ve fotoğraflar bana aittir, diye. :))
      Teşekkür ediyorum değerli katkınıza.

      Sil
  2. Mısırlılara bak sen:) Dünyanın ilk gazetesini kimin yaptığını bilmiyordum, e piramitleri uzaylılar değil de onlar yaptıysa, şaşmamak lâzımmış.:)
    O semtin tekin olmamasının sebebi acaba sığınmacı mı diye merak ettim. Yoksa kendi psikopatlarımız, tinercilerimiz yetiyor mu? Kendi ülkemizde rahat rahat, elimizi kolumuzu sallaya sallaya gezemez olacağız bu gidişle.
    Kara listeye baktım da sayamadım ne kadar çok gazeteci öldürülmüş biz ne kadar berbat bir ülke olmuşuz ya! E, gerçekleri, doğruları yazmak birilerine dokunuyorsa...
    Yine ilgiyle okudum, fotoğraflara uzun uzun baktım Nazlıcığım.
    Çok teşekkürler. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Etiler Mahallesi hakkında sonraları derinlemesine biraz araştırdığımda, bazı harabe yapılara sığınmacıların mesken tutmuş olduğunu öğrenmiştim. Sokaktan geçen yabancılara ters harekette bulunuyorlarmış. Biz gittiğimizde sokaklarda iki yaşlı sakin dışında kimseyi görmedik gerçi. Çok sessiz oluşu da insanı biraz ürkütüyor tabii. O yüzden yazılarımda yine de uyarmak istedim, toplu olarak gidin diye. Yeğenim genç kız, ben de yaş almış biriyim, bir daha gitsem oraya, sığınmacıları öğrendikten sonra kesinlikle iki kadın olarak gitmeyi düşünmem artık.
      Size katılıyorum, kendi ülkemizde rahat rahat dolaşmak mümkün olmayacak yakında. Bu gidişat nasıl tersine dönecek, hiç bilmiyorum. Yazık, can vatanımız ne hallere düştü.
      Teknoloji konusunda ülkemiz büyük ilerleme kaydetmiş ama kalemi sağlam gazeteciler bir şekilde susturulmaya çalışılmış. Kara listeye baktıkça yüreğim burkuluyor benim de.
      Rica ederim, ne demek, ben de teşekkür ediyorum. İlgiyle okunmuş olmasına çok memnun oldum. :)

      Sil
  3. Basmane' den metro ile geçiyorum ama detaylı bir gezi yapamadım. İzmir içinde günübirlik eski yerleşim yerleri, 3 dine ait ibadet yerlerini gezdiren tur şirketleri var, onlarla gezmeyi düşünüyorum. Basın Müzesi ile ilgili haberleri internette görüyordum, yakın zamanda bu ziyareti yapmalıyım diyorum kendime şimdi. :)
    Çok teşekkürler bu bilgiler için.
    Sevgiler,

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Tur şirketlerini düşünmeniz harika bir fikir Sezer Hanım. Günübirlik gezileri ben de severim. Hem rehber eşliğinde gezmenizin çok iyi olacağına inanıyorum. Yaşadığımız coğrafya o kadar derin ve güzel ki sanırım ömrümüz yetmez her bir köşesini gezmek. Ben de kendime söz verdim. Her İzmir'e gidişimde karış karış gezeceğim bundan böyle. :)
      Umarım Basın Müzesi'ne gitme fırsatını en kısa zamanda elde edersiniz. Gittiğinizde kilise açıksa orayı da ziyaret edin. İçini epey merak ediyorum. Gidince benim yerime de gezin.:)
      Rica ederim, ne demek Sezer Hanım, asıl ben teşekkür ediyorum kıymetli yorumunuza.
      Sevgi ve selamlarımı gönderiyorum.

      Sil
  4. Oooo peki teşekkürler bilgi için. ülkemizde öldürülen ne çok sayıda gazetecimiz var ama yaa.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben de teşekkür ediyorum sevgili deeptone. Rica ederim, ne demek...
      Bu kadar çok öldürülen gazetecilerin olduğunu ben de bilmiyordum. Listeyi görünce afalladım resmen.

      Sil
  5. Emeğinize sağlık. Aydınlatıcı bir içerik olmuş. Bilgilendirme için teşekkürler Nazlı Hanım. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Rica ederim, ne demek Duygu Hanım, ben de teşekkür ediyorum kıymetli katkınıza. Sizin de gönlünüze sağlık olsun. :)

      Sil
  6. Teknoloji ne yazık ki gazete kağıdını ve gazeteciliği unutturdu insanlığa... Oysa çocukluklarımızda evlerimize en az iki üç gazete girerdi ve gazete satıcılığı yaparak ev geçindiren insanlar vardı. Durup düşününce ne çok şey çıkmış hayatımızdan anlıyoruz. Oysa okuyanlardan biri bitirse de sıra bize gelse diye beklemek bile ne hoş heyecandı, tabii ki gazete eklerinin yaşattığı keyfi de unutmamak lazım:) Keyifli bir yazıydı hem bilgilendik hem de o güzel, her eve gazete giren yıllara ışınlandık, çok teşekkürler:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çocukken bizim evin bakkal alışverişi bana aitti. Annem bakkala gideceğim zaman her seferinde kendime bir şeyler alayım diye fazla verirdi para. Ben de gazete alırdım o parayla. Sonra alışkanlık oldu gazete almak. Gazete almayı hiç bırakmadım. Eskiden gazeteler kalın kalındı. Dediğiniz gibi eklerin keyfine diyecek yoktu. Birimiz ana gazeteyi okurken diğerimiz eklerle haşır neşir olurdu. Şimdiki gazetelere bakıyorum, sayfaları çok az. Çabucak bitiyor okuması.
      Dijital çağın getirdiği kolaylıklar elbette yadsınamaz. Ne var ki yaş almış bizim gibilerin dijital öncesini tanıyıp yaşamının bir parçası olmuş araç gereçleri kullanırken ki zamanlar, acaba daha mı güzeldi diye sormadan edemiyorum. :)
      Her geçen gün teknoloji yenileniyor, bir öncekini geçersiz kılıyor. Kimi gücü yetip teknolojik zamana ayak uyduruyor, kimi benim gibiler de ayak uydurmakta zorlanıyor. :)
      Evet, çok şey çıkmış hayatımızdan. Basın Müzesi'ne gidene kadar hayatımızdan çıkıp gidenler bazen tek tek aklıma gelirdi ya da hatırlamaz olurdum. Müzede topluca görmek, tam nostalji oldu benim için. :)
      Rica ederim, ne demek Sayın Buraneros, asıl ben teşekkür ediyorum kıymetli yorumunuza. :)

      Sil
  7. Merhabalar.
    Müzeler; sanat, bilim, tarih, kültürle ilgili eserlerin halka gösterilmek için toplanıp sergilendiği yerlerdir. Geçmişi öğrenerek bugünü anlamamıza yardımcı olurlar. Artık müzeler de bir okul görevi üstlenmektedir. Müzeler, geçmişle aramızda kültür köprüsü kuran birer eğitim merkezleridir. Pek çok tarihi eserle birlikte, kültürümüzün, gelenek göreneklerimizin yeni nesillere aktarılmasına önemli rol üstlenmektedir. Bu vesileyle blog sayfanızda paylaştığınız İzmir Basın Müzesi ile ilgili izlenimlerinizi görselleri eşliğinde izledim ve okudum. Kaleminize, emeğinize ve gönlünüze sağlıklar dilerim.

    İnşAllah İzmir'e yolumuz düşerse Basın Müzesini de ihmal etmeyiz, ziyaret ederiz.
    Selam ve saygılarımla.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhaba Recep Bey...
      Müzeler hakkındaki bilgilendirici tanımlamanız için sonsuz teşekkür ediyorum.
      Müzeleri oldum olası gezmeyi, ziyaret etmeyi hep sevmişimdir. Tanımlamanızda açıkladığınız gibi geçmişle aramızda bir köprü niteliğindedir. Geçmişini bilmeyen bugününü idrak, geleceğini de inşa edemez bence. Müzelerde gördüğüm her bir eser beni derinden etkilemiştir. Eski eserlere baktıkça teknolojinin olmadığı zamanları düşünürüm hep. :)
      İzmir'e inşallah yolunuz düşer. Müze merkezi bir yerde bulunduğundan gidip ziyaret etmeniz kolay olacaktır.
      Sizin de gönlünüze sağlık olsun. Okuyup değerli katkınıza çok teşekkür ediyorum.

      Sil
  8. Merhabalar.
    Gazetelerle ilgili düşüncelerimden bahsetmeyi unuttuğum için sayfanıza tekrar döndüm. 1990'lı yıllardan sonra evimize her gün olmasa da haftada en az üç gün gazete girerdi. Eskiden gazeteler okunurdu. Şimdi de aynı şekilde gazete alıyoruz ama okumak için değil, bulmacası için alyoruz. Çünlü, tiryakisi olduğumuz gazetenin yandaşlığı yüzünden okunurluğu kalmadı.

    1971-1974 yılları arasında Almanya'da kalmıştım. "Bild" gazetesi vardı, hem okunurdu, hem de çok ucuz olduğu için hemen hemen her eve giren bir gazeteydi. Yöresel gazeteleri de çok güzeldi. Arada sırada yöremize ait gazete de alırdık, tabi okumak için. Alman basınının şu andaki durumunu bilmemekle birlikte, ülkemizdeki gibi bozulduğunu sanmıyorum.
    Selam ve saygılarımla.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhabalar...
      Ülkemizdeki gibi diğer ülkelerde bozulduğunu ben de sanmıyorum Recep Bey. Hele Almanya gibi okuma oranının yüksek olduğu bir ülkede...
      Hem ekonomik nedenlerle, ki gazete alım gücü düştü, hem de dürüst gazetecilik bir hayli azaldı ülkemizde. Elbette dijital basının etkisi de büyük olmalı diye düşünüyorum. Tanıdığım birçok kişi gazete yerine haberleri internetten okuduğunu söylüyor.
      Eskiden tarafsız gazeteler çoktu. Son yıllarda ise dürüst, doğruları yazan gazetelerin sayıları da epey azaldı. Bulmaca çözmek için alsanız da en azından o gazete evinize girmiş oluyor. Her ne kadar yandaş gazete olsa da...Önemli olan sizin bulmaca çözerken keyif almanızdır.
      Tekrar sayfaya dönüp kıymetli yorumunuzla değer kattınız. Size çok teşekkür ediyorum.
      Ben de selam ve saygılarımı gönderiyorum.

      Sil
  9. Bu tarz niş müzeleri gezmeyi severim ancak yanımda da yavaş yavaş, okuya okuya gezen birileri olmalı. Tadını çıkara çıkara, okuduğum bilgileri diğerleri ile paylaşa paylaşa gezmeliyim böyle müzeleri. Siz öyle yapmışsınız sanırım.

    Paylaşım için teşekkürler...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet Recep Hilmi Bey, müze gezerken tadını çıkara çıkara dolaşmayı ben de severim. Yalnız müze gezilerine grupla gitmeyi pek sevemiyorum. Mecburen gruba uyma zorunluluğu olduğundan bazen geziyi tamamlamadan bitiveriyor hemen.
      Müzeye beraber gittiğim öğretmen yeğenim de aynı benim gibidir. Çok iyi anlaşırız canım yeğenimle.
      Rica ederim, ne demek, asıl ben teşekkür ediyorum kıymetli yorumunuza.

      Sil
    2. Kalabalık grupla gerçekten çok zor oluyor. Kaçırdığı detaylara yanıyor insan.

      Ay doluyor, yeni yazılarınızı bekliyoruz...

      Sil
    3. Fotoğraflarımı sayfaya yerleştirirken sorun yaşıyorum habire. :) Hazır olunca yayınlayacağım Recep Hilmi Bey. İlginize çok teşekkür ediyorum.

      Sil
  10. This is an interesting Museum about newspapers and journalism. In my country Mallorca nobody read writed newspapers today, only read digital and internet news. It is a pity. I prefer the writed press. But the modernism give us the news to our hands thoug internet.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Haklısınız, burası ülkemizin en ilginç müzelerinden biridir. Dijital ve internet yaygın olduğundan yazılı gazeteler pek revaçta olmuyor ne yazık ki. Sanırım uzun yılların alışkanlığı olsa gerek, ben de yazılı basını tercih ediyorum.
      Ziyaret ve değerli katkınıza çok teşekkür ediyorum J. S. Vila.

      Sil
  11. Öyle güzel yazıp anlatmışsınız ki, çok sevdim yazınızı😊 Kesinlikle görmek isteyeceğim bir yer, aşırı merak ettim. Öldürülen Gazeteciler'in isimlerini görünce çok kötü oldum😔
    Gazete okumayı çok severim, özellikle köşe yazıları. Bizim evde en iyi gazete okuyucusu babamdır, her satırına kadar okurdu. Eskiden en az 4 gazete girerdi eve, şimdilerde 1 tane. Gazete okumanın keyfi çok başka😊
    Emeğinize sağlık, fotoğraflar çok güzel😊

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Listeyi görene kadar öldürülen gazetecilerin hiç bu kadar çok olduğunu bilmiyordum. İnanın, şok oldum. Hem kızgın hem de çok üzgünüm.
      Evet yaa, gazete okumanın keyfi bambaşkadır. Sevgili babanıza selam olsun. Ne iyi yapıyormuş gazete okumakla. Eskiden gazete almak kolaydı, ucuzdu. Son yıllarda incecik, az sayfalı gazeteler var artık. Onlara da bir şey diyemiyorum. Her şeye zam geldiğinden maliyette artıyor haliyle. Şimdilerde evinize 1 gazete girmesi bile çok iyi bence. Onu bile çoğu kişi almıyor evine. :)
      Yazımı sevmiş olmanıza onur duydum sevgili Balkabağı Perisi. Umarım size de kısmet olur müzeyi görmek. Sizin de gönlünüze sağlık olsun. Çok teşekkür ediyorum. :)

      Sil
  12. Gezmesi çok keyifli olmuştur.Ne kadar güzel fotoğraflamışsınız, bizimle paylaştığınız için teşekkürler:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hem çok keyifli hem de heyecan verici olmuştu müze gezimiz. Tam bir nostalji oldu benim için sevgili diaryofmeri.
      Asıl ben teşekkür ediyorum kıymetli katkınıza. Rica ederim, ne demek...:)

      Sil
  13. son yazımdaki filmleri izlemişsindir sen de miiii :)

    YanıtlaSil
  14. felicitaciones u blog maravilloso

    YanıtlaSil
  15. işini gerektiği gibi yaptığı için öldürülen insanlar..Milattan önce yada sonra işini yaptı diye insan öldürmüşler midir acaba.. yazınız cok keyifliydi bolca gezip güzel anılar biriktirmeye devam :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yakın tarih boyunca işini hakkıyla yapanlar, birilerini hep rahatsız etmiş. Ya öldürülmüşler ya da sürülmüşler. Uzak tarihte ise bu gibi durumlar hakkında bir bilgiye ulaşmam mümkün olmadı. Ben de merak ettim açıkçası. Varsa bile kayıtsız olduğunu düşünüyorum.
      Çok teşekkür ediyorum değerli katkınıza. Umarım siz de bolca gezip güzel anılar biriktirirsiniz. :)

      Sil
  16. Müzeleri bende çok severim. Bu müzeyi yakından görmek isterim. Görseller harika. Eskiye doğru bir özlem var her zaman. Daktilolar hoşuma gitti. Onunla yazmak zevkli olurdu. 😊
    Bu kadar çok ölüm normal olmasa gerek. Bunu görmek üzüyor insanı.
    Bu arada yeni yazınızı bekliyorum. Ara ara sayfanıza bakıyorum. Güzel manzaralı bir yere hayır demem açıkçası. Sevgiyle kalın. 😊😊

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Peliş Hanım, değerli ziyaret ve yorumunuza çok teşekkür ediyorum.
      Yeni yayınları fırsat buldukça hazırlamaya çalışıyorum. Gezilerimin üzerinden zaman geçtiği için bilgileri ve fotoğrafları sayfaya yerleştirmede bir hayli sorun yaşadığımdan paylaşımlarımın geç olduğunu kabul ediyorum. En kısa zamanda umarım yayınlayabilirim. İlginiz için de ayrıca teşekkür ediyorum.😊
      Siz de sevgiyle kalın. 😊

      Sil
    2. O zaman bekliyorum güzel gezinizi. 😊

      Sil
  17. görülecek müze listemize ekleyelim, teşekkürler kıymetli bilgileriniz için:) öldürülen gazeteciler listesinin uzun olması üzücü...

    YanıtlaSil